Vizyon Kuyumcu
Hakan DİNÇAY
Köşe Yazarı
Hakan DİNÇAY
 

Bakış Açısı

Hepimiz aynı dünyayı paylaşıyoruz ve temel insanlık değerlerimiz evrenseldir. Düşünmek, nefes almak, uyumak, beslenmek ve su içmek gibi bahsettiğimiz biyolojik ihtiyaçlar hepimiz için ortak bir zemindir. Ancak, bu ortak zeminin üzerinde yükselen bazı nüanslar ve farklılıklar da olduğunu göz ardı etmemeliyiz. Kültürel değerler, inançlar, gelenekler ve yaşam tarzları gibi unsurlar insan deneyimini şekillendirmede önemli rol oynar ve bu da farklı topluluklar arasında çeşitlilik yaratabilir. Dünyanın her yerindeki insanlar için amaç kavramı önemli bir yer tutar. Amaca ulaşmak için kullandığımız yöntemler farklı olsa da, ortak bir hedefe doğru ilerlediğimiz bir gerçeklik var. Başarı, kazanç, güç ve para gibi örnekler bu hedefin farklı yansımaları olarak görülebilir. Ancak bu genellemenin bazı önemli açıklıkları da göz önünde bulundurmak gerekir. Düşünme ve düşündüğünü uygulama eylemi, psikolojik ve ekonomik düşüncelerde olduğu gibi, farklı kültürlerde önemli ölçüde değişiklik gösterebilir. Bir Hintlinin, bir Japon'un, bir Türk'ün veya bir İspanyol'un düşünme ve uygulama biçimleri arasında bariz farklılıklar olması doğaldır. Bu durum sadece düşünme ve uygulama ile sınırlı değildir, hislerde de milletten millete farklılık gösterebilir. Farklı bakış açıları, olaylara çok boyutlu bakmamızı ve tek bir gerçeğin var olmadığını anlamamızı sağlar. Farklı bakış açıları ile oluşan fikirlerin çatışması kaçınılmazdır. Önemli olan, bu çatışmalardan ders çıkarmak ve daha adil ve barışçıl bir dünya inşa etmek için çabalamaktır. Unutulmamalıdır ki, her bireyin düşünme ve yorumlama özgürlüğü vardır. Farklı fikirlere saygı duymak ve hoşgörülü olmak, toplumun gelişmesi için şarttır. Hepimiz aynı gökyüzünün altında yaşıyoruz. Ama gökyüzüne bakan her çift göz, farklı bir mavilik algılıyor. Aynı ufuk çizgisine baktığımızda bile, her birimiz farklı bir ufuk hayal ediyor. Bu durum, her olayın, her anın farklı bakış açılarına açık olduğunu gösteriyor. Bu farklı bakış açıları, farklı düşüncelerin de temelini oluşturuyor. Oysa asıl güzellik, farklı düşüncelerin bir araya gelerek oluşturduğu mozaikte yatıyor. Farklı bakış açıları, tıpkı bir mozaikteki farklı taşlar gibi, bir bütün oluşturmak için bir araya gelmeli. Her bir taş, kendi rengiyle ve dokusuyla katkıda bulunarak eseri zenginleştiriyor. Aynı şekilde, farklı düşünceler de bir araya gelerek daha kapsamlı ve anlamlı bir bakış açısı oluşturuyor. Unutmayalım ki, tek tiplik, renklerin ve fikirlerin solmasına yol açar. Farklılıklar ise, birbirimizi daha iyi anlamamızı ve daha güzel bir dünya inşa etmemizi sağlar. Önemli olan, bu farklılıkları kabullenmek, saygıyla yaklaşmak ve birlikte daha renkli bir gelecek inşa etmek için çalışmaktır. Düşünceler kimi zaman bir kova dolusu su gibi, kimileri için uçsuz bucaksız bir deniz, kimileri için yaşamın temeli, kimileri için de kişiliklerinin bir parçası. Dünyada milyarlarca insan var ve her biri milyonlarca farklı konu ve düşünce üretebilir. Önemli olan, bu düşünce çeşitliliğine rağmen birbirimizi anlayabilmemiz ve ortak bir zemin üzerinde buluşabilmemizdir. Her damla bir deniz oluşturur. Kardeş gibi birbirine kenetlenmiş olan damlalar denizlerin maviliğini oluşturur. Ama denizin içinden avucuna biraz su al o suyun maviliği yok olur. Fakat ne yazık ki, her zaman ortak bir payda bulmak mümkün olmuyor. Farklı bakış açıları ve fikirler çatışmalara yol açabiliyor. Bu noktada, düşünme ortamı terk edilir ve yerini gerginlik ve anlaşmazlık alıyor. Ancak unutmamamız gereken bir şey var ki, düşüncenin temelinde varoluşumuzu sorgulamak ve öğrenmek yatar. Çatışma yerine, farklı bakış açılarını dinlemek ve anlamaya çalışmak, daha zengin ve kapsamlı bir düşünce evreni oluşturmamızı sağlar. Dünyayı kendimizinkinden farklı bir pencereden görebilme yeteneğine sahip olmak, ufkumuzu genişletir ve algılarımızı zenginleştirir. Bozuk paranın da iki tarafı vardır. Her çözümünde tıpkı bir bozuk para gibi iki yüzü vardır. Birini kabul etmeden önce iki taraftan bakmak her zaman daha yararlıdır. Paranın yazısında diretmek veya paranın turasında diretmek, bir zaman sonra elinizdeki paranın da yok olmasına sebep olmaktadır. Sonuç ne tura diyen kazanıyor nede yazı diyen kazanıyor. İki tarafta kaybediyor. Sonuç olarak, kazananı olmayan ve kaybedeni olan bir savaşın içinde oluyoruz. İnatlaşmanın sonucu, paylaşıldıkça çoğalan güzellikler paylaşılmadıkça yok oluyor.  
Ekleme Tarihi: 21 Mart 2024 - Perşembe
Hakan DİNÇAY

Bakış Açısı

Hepimiz aynı dünyayı paylaşıyoruz ve temel insanlık değerlerimiz evrenseldir. Düşünmek, nefes almak, uyumak, beslenmek ve su içmek gibi bahsettiğimiz biyolojik ihtiyaçlar hepimiz için ortak bir zemindir. Ancak, bu ortak zeminin üzerinde yükselen bazı nüanslar ve farklılıklar da olduğunu göz ardı etmemeliyiz. Kültürel değerler, inançlar, gelenekler ve yaşam tarzları gibi unsurlar insan deneyimini şekillendirmede önemli rol oynar ve bu da farklı topluluklar arasında çeşitlilik yaratabilir.

Dünyanın her yerindeki insanlar için amaç kavramı önemli bir yer tutar. Amaca ulaşmak için kullandığımız yöntemler farklı olsa da, ortak bir hedefe doğru ilerlediğimiz bir gerçeklik var. Başarı, kazanç, güç ve para gibi örnekler bu hedefin farklı yansımaları olarak görülebilir. Ancak bu genellemenin bazı önemli açıklıkları da göz önünde bulundurmak gerekir.

Düşünme ve düşündüğünü uygulama eylemi, psikolojik ve ekonomik düşüncelerde olduğu gibi, farklı kültürlerde önemli ölçüde değişiklik gösterebilir. Bir Hintlinin, bir Japon'un, bir Türk'ün veya bir İspanyol'un düşünme ve uygulama biçimleri arasında bariz farklılıklar olması doğaldır. Bu durum sadece düşünme ve uygulama ile sınırlı değildir, hislerde de milletten millete farklılık gösterebilir.

Farklı bakış açıları, olaylara çok boyutlu bakmamızı ve tek bir gerçeğin var olmadığını anlamamızı sağlar. Farklı bakış açıları ile oluşan fikirlerin çatışması kaçınılmazdır. Önemli olan, bu çatışmalardan ders çıkarmak ve daha adil ve barışçıl bir dünya inşa etmek için çabalamaktır. Unutulmamalıdır ki, her bireyin düşünme ve yorumlama özgürlüğü vardır. Farklı fikirlere saygı duymak ve hoşgörülü olmak, toplumun gelişmesi için şarttır. Hepimiz aynı gökyüzünün altında yaşıyoruz. Ama gökyüzüne bakan her çift göz, farklı bir mavilik algılıyor. Aynı ufuk çizgisine baktığımızda bile, her birimiz farklı bir ufuk hayal ediyor. Bu durum, her olayın, her anın farklı bakış açılarına açık olduğunu gösteriyor. Bu farklı bakış açıları, farklı düşüncelerin de temelini oluşturuyor.

Oysa asıl güzellik, farklı düşüncelerin bir araya gelerek oluşturduğu mozaikte yatıyor. Farklı bakış açıları, tıpkı bir mozaikteki farklı taşlar gibi, bir bütün oluşturmak için bir araya gelmeli. Her bir taş, kendi rengiyle ve dokusuyla katkıda bulunarak eseri zenginleştiriyor. Aynı şekilde, farklı düşünceler de bir araya gelerek daha kapsamlı ve anlamlı bir bakış açısı oluşturuyor.

Unutmayalım ki, tek tiplik, renklerin ve fikirlerin solmasına yol açar. Farklılıklar ise, birbirimizi daha iyi anlamamızı ve daha güzel bir dünya inşa etmemizi sağlar. Önemli olan, bu farklılıkları kabullenmek, saygıyla yaklaşmak ve birlikte daha renkli bir gelecek inşa etmek için çalışmaktır.

Düşünceler kimi zaman bir kova dolusu su gibi, kimileri için uçsuz bucaksız bir deniz, kimileri için yaşamın temeli, kimileri için de kişiliklerinin bir parçası. Dünyada milyarlarca insan var ve her biri milyonlarca farklı konu ve düşünce üretebilir. Önemli olan, bu düşünce çeşitliliğine rağmen birbirimizi anlayabilmemiz ve ortak bir zemin üzerinde buluşabilmemizdir. Her damla bir deniz oluşturur. Kardeş gibi birbirine kenetlenmiş olan damlalar denizlerin maviliğini oluşturur. Ama denizin içinden avucuna biraz su al o suyun maviliği yok olur.

Fakat ne yazık ki, her zaman ortak bir payda bulmak mümkün olmuyor. Farklı bakış açıları ve fikirler çatışmalara yol açabiliyor. Bu noktada, düşünme ortamı terk edilir ve yerini gerginlik ve anlaşmazlık alıyor.

Ancak unutmamamız gereken bir şey var ki, düşüncenin temelinde varoluşumuzu sorgulamak ve öğrenmek yatar. Çatışma yerine, farklı bakış açılarını dinlemek ve anlamaya çalışmak, daha zengin ve kapsamlı bir düşünce evreni oluşturmamızı sağlar.

Dünyayı kendimizinkinden farklı bir pencereden görebilme yeteneğine sahip olmak, ufkumuzu genişletir ve algılarımızı zenginleştirir.

Bozuk paranın da iki tarafı vardır. Her çözümünde tıpkı bir bozuk para gibi iki yüzü vardır. Birini kabul etmeden önce iki taraftan bakmak her zaman daha yararlıdır. Paranın yazısında diretmek veya paranın turasında diretmek, bir zaman sonra elinizdeki paranın da yok olmasına sebep olmaktadır. Sonuç ne tura diyen kazanıyor nede yazı diyen kazanıyor. İki tarafta kaybediyor.

Sonuç olarak, kazananı olmayan ve kaybedeni olan bir savaşın içinde oluyoruz. İnatlaşmanın sonucu, paylaşıldıkça çoğalan güzellikler paylaşılmadıkça yok oluyor.  

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve samsunetikhaber3.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.