Kişinin zayıflıkları, gücü, erdemi ve hataları başkasına değil, yalnızca kendisine aittir. Bu nitelikler, başkaları tarafından değil, yine kişinin kendisi tarafından geliştirilir; başkası tarafından değil, bizzat kendisi tarafından değiştirilebilir.
Yaşam koşullarını yaratan başkaları değil, kişinin kendisidir. Acı ve mutluluk kişinin iç dünyasında filizlenir. Nasıl düşünürseniz öylesinizdir; düşünme şeklinizi koruduğunuz sürece, kendinize biçtiğiniz değerde kalırsınız.
Zihninde yarattığı kısıtlayıcı güçsüzlükleri aşmış ve tüm bencil düşüncelerden arınmış kişi özgürdür. Bir insan ancak düşüncelerini yücelttiğinde yükselebilir, arzularına ulaşabilir ve başarıyı yakalayabilir. Kişinin, somut hedeflerinde bile başarı sağlaması için öncelikle düşünce seviyesini yükseltmesi şarttır.
Unutmayın: Başarılı olmak için anlık haz veren duygulardan feragat etmeniz gerekebilir. Zihindeki keyfe dönük düşünceler (eğlence, cep telefonunuzda gereksiz yerlerde dolaşmalar, boş zaman geçirme vb.) baskın gelirse, kişi düzenli bir planlama yapamaz. Kaynaklarını geliştiremez ve gelecekteki girişimlerinde başarısızlıkla karşılaşma riski artar.
Fedakarlık ve disiplin olmadan ilerleme ve başarı mümkün değildir. Dünya, açgözlülüğü, sahtekarlığı ve kötülüğü desteklemez; her zaman dürüst, özverili ve erdemli olana yardım eder.
Unutmayın: Zihinsel başarılar; bilgiye önem veren, çalışmayı benimseyen ve kötü alışkanlıklardan uzak durarak yaşamayı merkeze alan bir anlayışın sonucu olarak elde edilir.
İnsanı yüceltenler özdenetim, kararlılık, dürüstlük, saflık ve doğru yönlendirilmiş düşüncelerdir. İnsanı alçaltanlar ise tembellik, kirlilik ve zihinsel dağınıklıktır.
Bir kişi, dünyevi büyük başarılara ulaşsa ve hatta ruhsal alanda yüce düşüncelere yükselse bile, kibirli, bencil ve kötü düşüncelere teslim olarak yeniden güçsüzlük ve mutsuzluk seviyesine gerileyebilir. Başarılı pek çok sporcu ve iş insanı, aksine, özünde düzgün ve nazik kişilerdir.
Nazik ve düzgün olmak yeterli değildir; doğru düşüncelerle kazanılan başarıları sürdürebilmek için uyanık olmak temel bir şarttır. Çoğu insan başarıya ulaştığında kendini rahat bırakır ve kısa sürede başarısızlığa düşer.
Tüm başarılar, ister iş, ister zihin, ister ruh dünyasında olsun, kesin bir odaklanmayla yönlendirilen düşüncenin sonucudur. Hepsi aynı yasa ile yönetilir, uygulanan yöntem aynıdır. Yalnızca ulaşılmak istenen amaç farklılık gösterir. Sakin ve duygularına hakim olan, dürüst, özverili ve paylaşımcı insanların her zaman daha başarılı oldukları gözlemlenmiştir.
İnsan ne kadar az şey başarmayı hedeflerse, o kadar az fedakârlık yapar; ne kadar çok şey başarmayı isterse, feda edeceği şeyler de o kadar artar. Büyük başarılara imza atmak isteyen kişinin, büyük fedakârlıklar yapması gereklidir.
