Vizyon Kuyumcu
Hakan DİNÇAY
Köşe Yazarı
Hakan DİNÇAY
 

Bilinç ve Bilinçaltı

Kişilerin istekleri sonsuzdur. Çoğu isteklerine ulaşamaz, içlerinden bir kaçı ulaşır. Sevgili okuyucu sen bütün isteklerine nasıl istendiğini bilirsen hepsine ulaşabilirsin. Başkalarını ikna etmek için harcadığınız enerjiyi, kendi zihninizi ikna etmeye odaklayın. Dış dünyaya karşı ne kadar inandırıcı olmanız gerekiyorsa, içsel inançlarınızla da o kadar tutarlı ve kararlı olmalısınız. Bunun için fazladan akla veya bilgiye gerek yok sen, sen ol yeter. İsterseniz nasıl olacağına yaşadığım bir olay ile başlayalım: Benim bir arkadaşım vardı, evinde akvaryumun içindeki balıklara bakarak kendi kendine konuşurdu, hayatında büyük başarılar istiyordu. Sürekli olarak "Ben Çok Başarılı olacağım!" diye yüksek sesle tekrarlıyor, olumlamalar yapıyordu. Ama bir türlü istediği başarıya ulaşamıyor, çalışmalarında hep aynı kısır döngüye giriyordu. Dışarıdan bakıldığında "inanıyor" gibi görünüyordu, ama içindeki fısıltılar bambaşka şeyler söylüyordu. Başarıyı kafaya çok takıyordu ama işleri istediği gibi gitmiyordu sonunda dayanamadım ona şu soruyu sordum: "Hasan, hayatında gerçekten büyük bir değişimi gönülden arzuluyor musun? Şöyle hayal et: Zihnin bir bahçe, sen de bu bahçenin bahçıvanısın. Zihninin en derin ve verimli toprağı ise bilinçaltındır. Şimdi kendine dürüstçe sor: Gerçekten istediklerini bu bilinçaltı toprağına ektin mi? Bu hedefler için savaşmaya ve mücadele etmeye hazır mısın? Daha açık bir ifadeyle, arzularını ve hedeflerini bilinçaltına derinlemesine yerleştirdin mi? Şayet bu tohumları başarıyla gömdüysen, sabırla yeşermesini beklemelisin. Ancak bu bekleme, pasif bir eylem değildir. Tıpkı bir bahçıvanın toprağın altına ektiği tohumları sürekli sulayıp beslemesi gibi, sen de bilinçaltına yerleştirdiğin bu isteklerin ardında olmalısın. Bu ne demektir? Bilinçaltına ektiğin bu bilgileri, hedeflere ulaşmak için gereken okuma, araştırma ve pratikle geliştirmelisin. Unutma ki, dışarıdaki dünya, sadece içindeki bu bahçenin bir yansımasıdır." Hasan, ilk kez balıkları seyretmeyi bırakıp yüzüme baktı ve uzun uzun düşündü. O gün arkadaşımın kafasına bir karpuz kabuğu düşürmüştüm: Hasan, o gün bana bakarken aklından geçenleri okuyor gibiydim. Gözleri bana şunu diyordu "Pek çok kişinin düşündüğünün aksine, bir insanın isteklerinin gerçekleşmesini sağlayan şey, sadece bilinciyle 'inandığı' şey olmadığını söylüyordu. " Hasan, bilincinde başarıyı isterken, bilinçaltı bahçesine sürekli "Ben yeterince iyi değilim," "Şans bana gülmez" gibi tohumlar (düşünce resimleri) ekiyordu. Bu negatif tohumlar, Hasan'ın hedeflerine ulaşmasını engelliyordu. Şu unutulmamalıdır ki dilekler, kişinin bilinçaltı zihninde resme dönüşünce veya o düşünceye tepki verdiğinde karşılık buluyordu. Yani Hasan, bilinçaltının yalnızca yüksek sesle dile getirdiği veya hayal ettiği şeylere değil, aynı zamanda derinlerde gerçekten hissettiği ve zihninde canlandırdığı resimlere tepki vermeye başladığını fark etti. Ben ona şunu dedim: "Unutma, Bilinç altına ektiğin tohuma iyi bakarsan gün gelir sana meyvesini verecektir.” Senin 'iyileşmen' (başarın, huzurun, değişimin), her zaman o görünmez bilinçaltı güçlerimizin en ikna edici kanıtı olacaktır. Gerçek başarı, zihne ekilen bir bilinçaltı inanç tohumunun filizlenmesiyle başlar. Bu tohum, bilince çıktıkça güçlenir ve davranışlarınızı temel değerlerinize hizalamaya iter. Bu niyetli yönlendirme sayesinde, amaçlanan sonuca ulaşmak kaçınılmaz hale gelir. Hasan, o günden sonra akvaryuma bakıp hayal kurmayı bıraktı. Bunun yerine, gerçekten istediği geleceği zihninde duygularla ve bilinçaltında net resimlerle canlandırmaya başladı. Gözleri akvaryumdaki balıklarda değildi ama sözleri düşüncelere dönüştü düşünceleri bilinçaltında amaca ulaşmanın yollarını aramaya başladı. Sonrasında bilinçaltı bahçesindeki negatif kökleri temizledi ve yerine güven, yeterlilik ve başarı tohumlarını ekti. Kısa süre sonra, gerçekten istediği şeyleri hayatına çekmeye başladı. Çünkü o artık sadece akvaryumda balıkları seyretmiyordu, akvaryumun yerini bilinçaltı aldı, bilinçaltı içten içe olduğu kişiyi yaşıyordu. Sevgili okuyucu elde etmek istediğin dilek ne ise dileğini asla dilek ağacına asma, dileğini bilinçaltına göm. Dileğinle zihinsel ve duygusal olarak bütünleş. Bilinçaltınızın yaratıcı güçleri de buna uygun şekilde yanıt verecektir. Bu işe hemen başla. Hayatınızda inanılmaz şeylerin gerçekleşecektir. İstediğin olumlu sonuçları elde etmek için, o sonuçlarla zihinsel ve duygusal olarak tam bir bütünleşme sağla. Bu sadece "iyi şeyler düşünüyorum" demek değildir. Asıl yapılması gereken, hedefinize ulaşmış gibi hissetmek ve o hedefin gerçekleştiği zihinsel resmi net bir şekilde görmektir. Bu entegrasyon gerçekleştiğinde, bilinçaltınızın muazzam yaratıcı güçleri devreye girer. Bilinçaltı, neye inanıldığına veya neyin hissedildiğine kayıtsız kalmaz; bu içsel duruma uygun şekilde yanıt verir ve hayatınızdaki koşulları buna göre şekillendirmeye başlar. Geçmişteki şüpheleri ve sınırlayıcı inançları bir kenara bırak. Bilinçaltınızın potansiyeline güvenerek, hayatınızda inanılmaz şeylerin gerçekleşmesine izin ver.  
Ekleme Tarihi: 06 Kasım 2025 -Perşembe
Hakan DİNÇAY

Bilinç ve Bilinçaltı

Kişilerin istekleri sonsuzdur. Çoğu isteklerine ulaşamaz, içlerinden bir kaçı ulaşır.

Sevgili okuyucu sen bütün isteklerine nasıl istendiğini bilirsen hepsine ulaşabilirsin. Başkalarını ikna etmek için harcadığınız enerjiyi, kendi zihninizi ikna etmeye odaklayın. Dış dünyaya karşı ne kadar inandırıcı olmanız gerekiyorsa, içsel inançlarınızla da o kadar tutarlı ve kararlı olmalısınız. Bunun için fazladan akla veya bilgiye gerek yok sen, sen ol yeter.

İsterseniz nasıl olacağına yaşadığım bir olay ile başlayalım:

Benim bir arkadaşım vardı, evinde akvaryumun içindeki balıklara bakarak kendi kendine konuşurdu, hayatında büyük başarılar istiyordu. Sürekli olarak "Ben Çok Başarılı olacağım!" diye yüksek sesle tekrarlıyor, olumlamalar yapıyordu. Ama bir türlü istediği başarıya ulaşamıyor, çalışmalarında hep aynı kısır döngüye giriyordu. Dışarıdan bakıldığında "inanıyor" gibi görünüyordu, ama içindeki fısıltılar bambaşka şeyler söylüyordu.

Başarıyı kafaya çok takıyordu ama işleri istediği gibi gitmiyordu sonunda dayanamadım ona şu soruyu sordum:

"Hasan, hayatında gerçekten büyük bir değişimi gönülden arzuluyor musun?

Şöyle hayal et: Zihnin bir bahçe, sen de bu bahçenin bahçıvanısın. Zihninin en derin ve verimli toprağı ise bilinçaltındır.

Şimdi kendine dürüstçe sor: Gerçekten istediklerini bu bilinçaltı toprağına ektin mi? Bu hedefler için savaşmaya ve mücadele etmeye hazır mısın? Daha açık bir ifadeyle, arzularını ve hedeflerini bilinçaltına derinlemesine yerleştirdin mi?

Şayet bu tohumları başarıyla gömdüysen, sabırla yeşermesini beklemelisin. Ancak bu bekleme, pasif bir eylem değildir. Tıpkı bir bahçıvanın toprağın altına ektiği tohumları sürekli sulayıp beslemesi gibi, sen de bilinçaltına yerleştirdiğin bu isteklerin ardında olmalısın.

Bu ne demektir? Bilinçaltına ektiğin bu bilgileri, hedeflere ulaşmak için gereken okuma, araştırma ve pratikle geliştirmelisin. Unutma ki, dışarıdaki dünya, sadece içindeki bu bahçenin bir yansımasıdır."

Hasan, ilk kez balıkları seyretmeyi bırakıp yüzüme baktı ve uzun uzun düşündü. O gün arkadaşımın kafasına bir karpuz kabuğu düşürmüştüm: Hasan, o gün bana bakarken aklından geçenleri okuyor gibiydim. Gözleri bana şunu diyordu "Pek çok kişinin düşündüğünün aksine, bir insanın isteklerinin gerçekleşmesini sağlayan şey, sadece bilinciyle 'inandığı' şey olmadığını söylüyordu. "

Hasan, bilincinde başarıyı isterken, bilinçaltı bahçesine sürekli "Ben yeterince iyi değilim," "Şans bana gülmez" gibi tohumlar (düşünce resimleri) ekiyordu. Bu negatif tohumlar, Hasan'ın hedeflerine ulaşmasını engelliyordu. Şu unutulmamalıdır ki dilekler, kişinin bilinçaltı zihninde resme dönüşünce veya o düşünceye tepki verdiğinde karşılık buluyordu. Yani Hasan, bilinçaltının yalnızca yüksek sesle dile getirdiği veya hayal ettiği şeylere değil, aynı zamanda derinlerde gerçekten hissettiği ve zihninde canlandırdığı resimlere tepki vermeye başladığını fark etti.

Ben ona şunu dedim: "Unutma, Bilinç altına ektiğin tohuma iyi bakarsan gün gelir sana meyvesini verecektir.” Senin 'iyileşmen' (başarın, huzurun, değişimin), her zaman o görünmez bilinçaltı güçlerimizin en ikna edici kanıtı olacaktır.

Gerçek başarı, zihne ekilen bir bilinçaltı inanç tohumunun filizlenmesiyle başlar. Bu tohum, bilince çıktıkça güçlenir ve davranışlarınızı temel değerlerinize hizalamaya iter. Bu niyetli yönlendirme sayesinde, amaçlanan sonuca ulaşmak kaçınılmaz hale gelir.

Hasan, o günden sonra akvaryuma bakıp hayal kurmayı bıraktı. Bunun yerine, gerçekten istediği geleceği zihninde duygularla ve bilinçaltında net resimlerle canlandırmaya başladı. Gözleri akvaryumdaki balıklarda değildi ama sözleri düşüncelere dönüştü düşünceleri bilinçaltında amaca ulaşmanın yollarını aramaya başladı. Sonrasında bilinçaltı bahçesindeki negatif kökleri temizledi ve yerine güven, yeterlilik ve başarı tohumlarını ekti. Kısa süre sonra, gerçekten istediği şeyleri hayatına çekmeye başladı. Çünkü o artık sadece akvaryumda balıkları seyretmiyordu, akvaryumun yerini bilinçaltı aldı, bilinçaltı içten içe olduğu kişiyi yaşıyordu.

Sevgili okuyucu elde etmek istediğin dilek ne ise dileğini asla dilek ağacına asma, dileğini bilinçaltına göm. Dileğinle zihinsel ve duygusal olarak bütünleş. Bilinçaltınızın yaratıcı güçleri de buna uygun şekilde yanıt verecektir. Bu işe hemen başla. Hayatınızda inanılmaz şeylerin gerçekleşecektir.

İstediğin olumlu sonuçları elde etmek için, o sonuçlarla zihinsel ve duygusal olarak tam bir bütünleşme sağla. Bu sadece "iyi şeyler düşünüyorum" demek değildir. Asıl yapılması gereken, hedefinize ulaşmış gibi hissetmek ve o hedefin gerçekleştiği zihinsel resmi net bir şekilde görmektir.

Bu entegrasyon gerçekleştiğinde, bilinçaltınızın muazzam yaratıcı güçleri devreye girer. Bilinçaltı, neye inanıldığına veya neyin hissedildiğine kayıtsız kalmaz; bu içsel duruma uygun şekilde yanıt verir ve hayatınızdaki koşulları buna göre şekillendirmeye başlar.

Geçmişteki şüpheleri ve sınırlayıcı inançları bir kenara bırak. Bilinçaltınızın potansiyeline güvenerek, hayatınızda inanılmaz şeylerin gerçekleşmesine izin ver.

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve samsunetikhaber3.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.