Vizyon Kuyumcu
Savaş KİRAZ
Köşe Yazarı
Savaş KİRAZ
 

Memurlara Empati Dersi Verilmeli...

Daha önce de yazmıştım siyasiler esnaf ziyareti yaparken esnafın halini bildiklerini ifade etmek için genelde şu cümleyi kurarlar; “Benim babam da esnaftı ben esnaf çocuğuyum” Bende bu lafa sinir olurdum. Neden sinir olurum? Çünkü esnafın halinden anlayan siyasiler yok denecek kadar azdır ve esnafın hali de ortadadır. Hatta, “Benim babam esnaftı ben esnaf çocuğuyum esnaflığı iyi bilirim” diyenlere(!) baban beyin cerrahı olsaydı “ben beyin ameliyatı yapmasını çok iyi bilirim” mi diyecektin? Ya da baban çiftçi olsaydı mahsule gübre ne zaman verilir, ne zaman sulanır, ne zaman budanır ya da nasıl hangi şekilde budanır bilecek miydin? Yani babası esnaf olan biri babasının yanın da hiç çalışmadıysa, hatta bırakın babasının yanın da çalışmayı kendine ait bir iş yeri olup esnaflık yapmadıysa esnaflığı bilme şansı var mı? Bence hiç yok... Babası iyi bir esnaf olabilir, iş yerini nasıl döndüreceğini bilebilir ama bunu evladının bileceği anlama gelmez. Esnaflık tecrübe ister, zaman ister, halkla ilişki ister, insan psikolojisinden anlamayı bilmek ister. Öyle babam esnaftı deyip her ay tıkır tıkır maaş alanlar yemesini içmesini bile kurumlarından karşılayanlar esnafın derdini bilmezler. Hastalansalar rapor alırlar, öyle prim vergi kira elektrik su doğalgaz ödeme gibi dertleri yoktur. Ama esnaf hasta olsa dahi işinin başında durmak zorundadır. Onlar hasta olup bir iki ay işe gitmese onların prim, vergi, kira, elektrik, su ve doğalgaz gibi giderlerini kimse karşılamaz. İşte salgın dönemin de kim esnafın ödemelerini yaptı? Kim esnafın faturalarını ödedi? Ama sabit maaşı olanlar bir ay sokağa çıkma yasağı olsa bile evlerinde otururken maaşları hesaplarına yattı. Bu konuya neden değindim çünkü sabit maaşla kurumlarda çalışan bazı arkadaşların esnafa tutum ve tavırları hiç hoş değil. Esnaf bir kuruma geldiyse keyif için gelmemiştir ya bir derdi vardır ya da bir sıkıntısı vardır. Kaç esnaf bir kuruma mesela kredi çekeceği bir bankaya, maliyeye, Bağ Kur'a, belediyeye çay içmeye geldim diye gider? Gidiyorsa mutlaka bir sorunu vardır. Sorunu olan bir insanın da psikolojisi iyi olmayabilir, ruh durumu bozuk olabilir, sinirli olabilir. Bu durumda gelen bir esnafa da kurumda çalışan kişilerin davranışı anlayışlı, hoş görülü, sabırlı olmalıdır.  Empati yapma yeteneğine sahip olmalıdır. Empati: "diğer insanların ne hissettiğini duygusal olarak anlama, olayları onların bakış açısından görme ve kendinizi onların yerinde hayal etme yeteneğidir. Esasen kendini bir başkasının yerine koymak ve onun hissettiklerini hissetmektir." Empati yapmayı da özellikle kurumlar da görevli kişilerin yapması gerekir. Kapısına gelen bir insanın ne kadar bunalmış olduğunun ne kadar naçar olduğunu hissetmeli ve ona göre davranmalıdır. Herkesin altı kuru sırtı pek olmayabilir. Kapınıza gelen biri size sığınmış demektir, belki derdi kendinden büyüktür. Belki o an ruh durumu iyi değildir. Siz onun yerinde olsanız onun taşıdığı yükün altında belki ezilirsiniz. İşte empati yapmak burada önemlidir. Empati yapacaksınız, karşınızdaki kişi derdiyle mücadele ederken belki size yanlış ifadelerde bulunabilir ama siz soğukkanlı davranacaksınız.  Aslında bana göre keşke şöyle bir uygula yapılsa. Hani avukatların doktorların bir staj süresi var ya (!) esnafa hizmet edenlerin işe alınımında da en az iki yıllık esnaflık yapma şartı aransa. Yap bakalım bu devirde iki üç yıl esnaflık bir gör bir anla esnaflığı sonra gel seni kuruma alalım denmesi gerekir. Tabi ki bu çok zor ama en azından şu olabilir; Esnafa hizmet veren kurumlarda ki çalışanlara empati nasıl olur? Halka ilişki nasıl olur? Belki biraz da insan psikolojisi eğitimi verilebilir. Bu konuya neden değindim? Son zamanlara bazı kurumlardan çok miktarda şikâyet gelmeye başladı. Ben de bir kurumun başındayım inanın bazen vatandaşlar beni inanılmaz bunaltabiliyor. Konuyu anlatmak için dakikalarca zaman ayırıyorum. Ama asla vatandaşı kırmıyorum. İşin zorsa gideceksin başka bir iş yapacaksın mesela kuşçuluk yap, hayvancılık yap kısaca insanla ilgili olmayan bir iş yapacaksın. Ama maaş alarak insana yönelik iş yapıyorsan o zaman soğukkanlı ve sabırlı olacaksın.  Empati yapacaksın yani kendini karşındakinin yerine koyacaksın bir de ters empati yapıp kendin başka kuruma gitsen senin yaptığını sana yaparlarsa ne düşünürsün diye birde öyle empati yapacaksın. Şimdilik sözüm bu kadar. Umarım kurum çalışanları vatandaşlara göre daha anlayışlı olmayı öğrenirler.
Ekleme Tarihi: 25 Mart 2024 - Pazartesi
Savaş KİRAZ

Memurlara Empati Dersi Verilmeli...

Daha önce de yazmıştım siyasiler esnaf ziyareti yaparken esnafın halini bildiklerini ifade etmek için genelde şu cümleyi kurarlar;

“Benim babam da esnaftı ben esnaf çocuğuyum”

Bende bu lafa sinir olurdum.

Neden sinir olurum?

Çünkü esnafın halinden anlayan siyasiler yok denecek kadar azdır ve esnafın hali de ortadadır.

Hatta, “Benim babam esnaftı ben esnaf çocuğuyum esnaflığı iyi bilirim” diyenlere(!) baban beyin cerrahı olsaydı “ben beyin ameliyatı yapmasını çok iyi bilirim” mi diyecektin?

Ya da baban çiftçi olsaydı mahsule gübre ne zaman verilir, ne zaman sulanır, ne zaman budanır ya da nasıl hangi şekilde budanır bilecek miydin?

Yani babası esnaf olan biri babasının yanın da hiç çalışmadıysa, hatta bırakın babasının yanın da çalışmayı kendine ait bir iş yeri olup esnaflık yapmadıysa esnaflığı bilme şansı var mı?

Bence hiç yok...

Babası iyi bir esnaf olabilir, iş yerini nasıl döndüreceğini bilebilir ama bunu evladının bileceği anlama gelmez.

Esnaflık tecrübe ister, zaman ister, halkla ilişki ister, insan psikolojisinden anlamayı bilmek ister.

Öyle babam esnaftı deyip her ay tıkır tıkır maaş alanlar yemesini içmesini bile kurumlarından karşılayanlar esnafın derdini bilmezler.

Hastalansalar rapor alırlar, öyle prim vergi kira elektrik su doğalgaz ödeme gibi dertleri yoktur.

Ama esnaf hasta olsa dahi işinin başında durmak zorundadır.

Onlar hasta olup bir iki ay işe gitmese onların prim, vergi, kira, elektrik, su ve doğalgaz gibi giderlerini kimse karşılamaz.

İşte salgın dönemin de kim esnafın ödemelerini yaptı?

Kim esnafın faturalarını ödedi?

Ama sabit maaşı olanlar bir ay sokağa çıkma yasağı olsa bile evlerinde otururken maaşları hesaplarına yattı.

Bu konuya neden değindim çünkü sabit maaşla kurumlarda çalışan bazı arkadaşların esnafa tutum ve tavırları hiç hoş değil.

Esnaf bir kuruma geldiyse keyif için gelmemiştir ya bir derdi vardır ya da bir sıkıntısı vardır.

Kaç esnaf bir kuruma mesela kredi çekeceği bir bankaya, maliyeye, Bağ Kur'a, belediyeye çay içmeye geldim diye gider?

Gidiyorsa mutlaka bir sorunu vardır.

Sorunu olan bir insanın da psikolojisi iyi olmayabilir, ruh durumu bozuk olabilir, sinirli olabilir.

Bu durumda gelen bir esnafa da kurumda çalışan kişilerin davranışı anlayışlı, hoş görülü, sabırlı olmalıdır. 

Empati yapma yeteneğine sahip olmalıdır.

Empati: "diğer insanların ne hissettiğini duygusal olarak anlama, olayları onların bakış açısından görme ve kendinizi onların yerinde hayal etme yeteneğidir. Esasen kendini bir başkasının yerine koymak ve onun hissettiklerini hissetmektir."

Empati yapmayı da özellikle kurumlar da görevli kişilerin yapması gerekir.

Kapısına gelen bir insanın ne kadar bunalmış olduğunun ne kadar naçar olduğunu hissetmeli ve ona göre davranmalıdır.

Herkesin altı kuru sırtı pek olmayabilir.

Kapınıza gelen biri size sığınmış demektir, belki derdi kendinden büyüktür.

Belki o an ruh durumu iyi değildir.

Siz onun yerinde olsanız onun taşıdığı yükün altında belki ezilirsiniz.

İşte empati yapmak burada önemlidir.

Empati yapacaksınız, karşınızdaki kişi derdiyle mücadele ederken belki size yanlış ifadelerde bulunabilir ama siz soğukkanlı davranacaksınız.

 Aslında bana göre keşke şöyle bir uygula yapılsa.

Hani avukatların doktorların bir staj süresi var ya (!) esnafa hizmet edenlerin işe alınımında da en az iki yıllık esnaflık yapma şartı aransa.

Yap bakalım bu devirde iki üç yıl esnaflık bir gör bir anla esnaflığı sonra gel seni kuruma alalım denmesi gerekir.

Tabi ki bu çok zor ama en azından şu olabilir; Esnafa hizmet veren kurumlarda ki çalışanlara empati nasıl olur?

Halka ilişki nasıl olur?

Belki biraz da insan psikolojisi eğitimi verilebilir.

Bu konuya neden değindim?

Son zamanlara bazı kurumlardan çok miktarda şikâyet gelmeye başladı.

Ben de bir kurumun başındayım inanın bazen vatandaşlar beni inanılmaz bunaltabiliyor.

Konuyu anlatmak için dakikalarca zaman ayırıyorum.

Ama asla vatandaşı kırmıyorum.

İşin zorsa gideceksin başka bir iş yapacaksın mesela kuşçuluk yap, hayvancılık yap kısaca insanla ilgili olmayan bir iş yapacaksın.

Ama maaş alarak insana yönelik iş yapıyorsan o zaman soğukkanlı ve sabırlı olacaksın.

 Empati yapacaksın yani kendini karşındakinin yerine koyacaksın bir de ters empati yapıp kendin başka kuruma gitsen senin yaptığını sana yaparlarsa ne düşünürsün diye birde öyle empati yapacaksın.

Şimdilik sözüm bu kadar.

Umarım kurum çalışanları vatandaşlara göre daha anlayışlı olmayı öğrenirler.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve samsunetikhaber3.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.