Vizyon Kuyumcu
Kenan ERZURUMLU
Köşe Yazarı
Kenan ERZURUMLU
 

Türkiye’nin Demografisi: XI

Türkiye’nin demografisi ve sosyal-siyasi yapıları, 1980 den sonra süratle değiştirilmeye çalışılmaktadır. Çok acıdır ki, hedeflenen Türk kimliğini kabul edenlerin “azınlık” haline getirilmesi; yerine “Türkiyeli” kimliğinin yerleştirilmesidir. Hiç şüphesiz ki, ilerleyen dönemlerde, “Türkiyeli” kimliğinin yerini etnik alt kimlikler alacak ve “federal Türkiye”  gerçekleştirilmek istenecektir.   Maalesef, devleti yönetmek iddiasında olan idarecilerimiz, bilerek veya bilmeyerek bu meşum faaliyetlere göz yummaktadırlar. Ortadoğu’da yaşanan savaş ve anarşi ortamından kaçmak isteyenler, ülkemize sığınmakta; Avrupa ülkelerine geçişleri de istenmemektedir. Giderek artan sayıdaki bu insanlar, tüm Ortadoğu, Afganistan, Pakistan ve İran’ın yanında, Afrika ülkelerinden de milyonlarca kişilik mülteci-göçmen grupları Türkiye’ye gelmektedir. Yine, maalesef, Avrupa devletleri mültecileri ve göçmenleri kendi ülkelerinde istemediklerinden, Türkiye’nin zorunlu ev sahipliğini üstlenmesini istemektedirler. EV SAHİPLİĞİNİ KENDİLERİNİN YAPMASI istendiğinde, mültecilerin DENİZDE BOĞULMASI, HUDUTTA KURŞUNLANMASI PAHASINA KARŞI ÇIKMAKTADIRLAR. Ve misafirler, misafirliklerini bilmemektedirler. Töremize göre, “MİSAFİR KUTSALDIR.” Ancak, MİSAFİRLİKTE EV SAHİBİNİN KURALLARI GEÇERLİDİR VE MİSAFİR UYMAK ZORUNDADIR. EDEPSİZ MİSAFİRLER HAKKINDA bir atasözümüz vardır; der ki: “MİSAFİR EV SAHİBİNİN ERŞEĞİDİR. NEREYE İSTERSE ORAYA BAĞLAR.” Adam Suriye’den KAÇMIŞ; gelmiş Türkiye’ye SIĞINMIŞ. Diyor ki: “Siz bize ne yaptınız ki? Avrupa’nın gönderdiği paralarla yardım ediyorsunuz.” Eeee Müslüman (?) kardeşim; burada ne işin var? S.. g.. memleketine veya Avrupa’ya o yardım parasının daha fazlasını biz size yardım edelim… (Olayın ekonomik boyutuna ayrıca değineceğiz.) Aylar, yıllar geçmiş hala ev sahibinin örfünü, adetini, kültürünü, dilini kabul etmiyor. Gettolar oluşturmuş; ayrı bir toplum –mahalle-kent olarak yaşıyor. Güvenlik güçleri için bile sorun oluyor. Sayılar ve sorunlar gün be gün artıyor. Devlet yöneticilerimiz gözlerini kısarak, sıkıntıları küçültmeye çalışıyorlar. Ümit Özdağ ve ZP de olmasa konuya dikkat çekecek kimse olmayacak. Siyasîlerimizin ve bürokratlarımızın dün dediği, bu günü tutmuyor. Geliniz medyadan aldığımız verilere –tarihleriyle- örnekler verelim. KAÇKINLARla ilgilenen resmi kuruluşumuz  “Göç İdaresi Başkanlığı”dır. (GİB) GİB açıklamalarına göre kaçkın sayısı, 16.07.2023’de 4.893.752, 14.09.2023’de 4.638.461, 28.2023’de 4.741.115 olarak bildirilmiştir. 9.11.2023 tarihinde İçişleri Bakanı tarafından kaçkın sayısının 4.643.986 olduğu açıklanmıştır. “mülteciler org”a göre, Türkiye’de kayıt altına alınmış geçici koruma statüsündeki Suriyeli sayısı 31.12.2023 tarihi itibarıyla erkek 1.679.277, kadın 1.535.503, toplam 3.214.780’dir. Çok kısa süreler içinde böylesi değişik rakamlar ve GİB açıklamalarına karşılık muhalefet partilerinden gelen eleştiri ve yorumlar üzerine, açıklamalarda değişiklikler yapılması güvensizlik yaratmaktadır. Öte yandan… Sn Kemal Kılıçdaroğlu’nun 27.05.2023 tarihli iddiasına göre Türkiye’de 10 milyon düzensiz göçmen bulunmaktadır. Bu insanlara seçimler için vatandaşlık hakkı verilmektedir.  Sn Ümit Özdağ ise ülkede, önce 13 milyon, bilahare -GİB açıklamalarını yorumlarken-  17 milyon KAÇKIN olduğunu iddia etmiştir. Toplam (resmi-gayri resmi) kesin sayıyı belirlemek maalesef mümkün görülmüyor.  Zira kayıt dışı mültecilerin-kaçkınların sayısı tam bilinmiyor. Yeni Osmanlıcı yöneticilerimiz, Atatürk’ün göç-iskan prensiplerini göz ardı ederken; Osmanlı’nın yaptığı hataları tekrarlamaktadırlar. Devam edeceğiz.
Ekleme Tarihi: 15 Şubat 2024 - Perşembe
Kenan ERZURUMLU

Türkiye’nin Demografisi: XI

Türkiye’nin demografisi ve sosyal-siyasi yapıları, 1980 den sonra süratle değiştirilmeye çalışılmaktadır. Çok acıdır ki, hedeflenen Türk kimliğini kabul edenlerin “azınlık” haline getirilmesi; yerine “Türkiyeli” kimliğinin yerleştirilmesidir. Hiç şüphesiz ki, ilerleyen dönemlerde, “Türkiyeli” kimliğinin yerini etnik alt kimlikler alacak ve “federal Türkiye”  gerçekleştirilmek istenecektir.  

Maalesef, devleti yönetmek iddiasında olan idarecilerimiz, bilerek veya bilmeyerek bu meşum faaliyetlere göz yummaktadırlar. Ortadoğu’da yaşanan savaş ve anarşi ortamından kaçmak isteyenler, ülkemize sığınmakta; Avrupa ülkelerine geçişleri de istenmemektedir. Giderek artan sayıdaki bu insanlar, tüm Ortadoğu, Afganistan, Pakistan ve İran’ın yanında, Afrika ülkelerinden de milyonlarca kişilik mülteci-göçmen grupları Türkiye’ye gelmektedir.

Yine, maalesef, Avrupa devletleri mültecileri ve göçmenleri kendi ülkelerinde istemediklerinden, Türkiye’nin zorunlu ev sahipliğini üstlenmesini istemektedirler.

EV SAHİPLİĞİNİ KENDİLERİNİN YAPMASI istendiğinde, mültecilerin DENİZDE BOĞULMASI, HUDUTTA KURŞUNLANMASI PAHASINA KARŞI ÇIKMAKTADIRLAR.

Ve misafirler, misafirliklerini bilmemektedirler.

Töremize göre, “MİSAFİR KUTSALDIR.”

Ancak, MİSAFİRLİKTE EV SAHİBİNİN KURALLARI GEÇERLİDİR VE MİSAFİR UYMAK ZORUNDADIR. EDEPSİZ MİSAFİRLER HAKKINDA bir atasözümüz vardır; der ki: “MİSAFİR EV SAHİBİNİN ERŞEĞİDİR. NEREYE İSTERSE ORAYA BAĞLAR.”

Adam Suriye’den KAÇMIŞ; gelmiş Türkiye’ye SIĞINMIŞ.

Diyor ki: “Siz bize ne yaptınız ki? Avrupa’nın gönderdiği paralarla yardım ediyorsunuz.”

Eeee Müslüman (?) kardeşim; burada ne işin var? S.. g.. memleketine veya Avrupa’ya o yardım parasının daha fazlasını biz size yardım edelim… (Olayın ekonomik boyutuna ayrıca değineceğiz.)

Aylar, yıllar geçmiş hala ev sahibinin örfünü, adetini, kültürünü, dilini kabul etmiyor. Gettolar oluşturmuş; ayrı bir toplum –mahalle-kent olarak yaşıyor. Güvenlik güçleri için bile sorun oluyor.

Sayılar ve sorunlar gün be gün artıyor.

Devlet yöneticilerimiz gözlerini kısarak, sıkıntıları küçültmeye çalışıyorlar. Ümit Özdağ ve ZP de olmasa konuya dikkat çekecek kimse olmayacak.

Siyasîlerimizin ve bürokratlarımızın dün dediği, bu günü tutmuyor. Geliniz medyadan aldığımız verilere –tarihleriyle- örnekler verelim.

KAÇKINLARla ilgilenen resmi kuruluşumuz  “Göç İdaresi Başkanlığı”dır. (GİB)

GİB açıklamalarına göre kaçkın sayısı, 16.07.2023’de 4.893.752, 14.09.2023’de 4.638.461, 28.2023’de 4.741.115 olarak bildirilmiştir.

9.11.2023 tarihinde İçişleri Bakanı tarafından kaçkın sayısının 4.643.986 olduğu açıklanmıştır.

“mülteciler org”a göre, Türkiye’de kayıt altına alınmış geçici koruma statüsündeki Suriyeli sayısı 31.12.2023 tarihi itibarıyla erkek 1.679.277, kadın 1.535.503, toplam 3.214.780’dir.

Çok kısa süreler içinde böylesi değişik rakamlar ve GİB açıklamalarına karşılık muhalefet partilerinden gelen eleştiri ve yorumlar üzerine, açıklamalarda değişiklikler yapılması güvensizlik yaratmaktadır.

Öte yandan…

Sn Kemal Kılıçdaroğlu’nun 27.05.2023 tarihli iddiasına göre Türkiye’de 10 milyon düzensiz göçmen bulunmaktadır. Bu insanlara seçimler için vatandaşlık hakkı verilmektedir.  Sn Ümit Özdağ ise ülkede, önce 13 milyon, bilahare -GİB açıklamalarını yorumlarken-  17 milyon KAÇKIN olduğunu iddia etmiştir.

Toplam (resmi-gayri resmi) kesin sayıyı belirlemek maalesef mümkün görülmüyor.  Zira kayıt dışı mültecilerin-kaçkınların sayısı tam bilinmiyor.

Yeni Osmanlıcı yöneticilerimiz, Atatürk’ün göç-iskan prensiplerini göz ardı ederken; Osmanlı’nın yaptığı hataları tekrarlamaktadırlar.

Devam edeceğiz.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve samsunetikhaber3.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.