Tapu Kadastro’dan Üç Boyutlu Hamle: Gerçek Değer İçin Yeni Dönem Başlıyor
Tapu Kadastro’dan Üç Boyutlu Hamle: Gerçek Değer İçin Yeni Dönem Başlıyor
Tapu ve Kadastro’nun üç boyutlu dijital modelleme projesiyle gayrimenkullerin gerçek değerinin beyan edilmesi hedefleniyor. Girişim Emlak işletme sahibi Giray Şen, tapu harcı gibi mali yüklerin bu dönüşümün önündeki en büyük engel olduğunu belirtti.
Tapu ve Kadastro’nun üç boyutlu dijital modelleme projesiyle gayrimenkullerin gerçek değerinin beyan edilmesi hedefleniyor. Girişim Emlak işletme sahibi Giray Şen, tapu harcı gibi mali yüklerin bu dönüşümün önündeki en büyük engel olduğunu belirtti.
Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü, dijitalleşme adımları kapsamında gayrimenkullerin üç boyutlu modellemeyle sisteme aktarılmasını hedefleyen kapsamlı bir proje yürütüyor. Proje sayesinde taşınmazlar, dijital ortamda daha şeffaf ve detaylı bir biçimde görselleştirilebilecek. Bu modellemenin en dikkat çeken yönlerinden biri ise gayrimenkullerin gerçek piyasa değeri üzerinden kayıt altına alınmasını mümkün kılacak altyapıyı oluşturması.
Ancak bu dönüşüm, sektörde bazı tartışmaları da beraberinde getiriyor. Gayrimenkullerin gerçek değerinden beyan edilmesi, mevcut sistemde %4 oranında uygulanan tapu harcı nedeniyle vatandaş üzerinde ciddi bir mali yük yaratabiliyor. Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Girişim Emlak işletme sahibi Giray Şen, sistemin adil bir yapıya kavuşabilmesi için bazı düzenlemelere ihtiyaç olduğunu vurguladı.
“GERÇEK DEĞER İSTENİYORSA, MALİ YÜKLER DE GERÇEKÇİ OLMALI”
Giray Şen, üç boyutlu modelleme ve dijital tapu sistemlerinin önemini vurgulayarak, “Bu projeler şeffaflık ve şehir planlaması açısından oldukça kıymetli. Ancak mülklerin gerçek değerinden gösterilmesi teşvik edilirken, vatandaşın sırtına binen mali yükleri de göz ardı etmemek gerekiyor” dedi.
Şen’e göre, hem alıcıyı hem satıcıyı zorlayan tapu harcı oranlarının mutlaka yeniden düzenlenmesi gerekiyor. “Bugün hem gerçek değerle satış yapmanız isteniyor hem de yüksek oranlı tapu harcı ödüyorsunuz. Bu çelişki, vatandaşları düşük beyan yapmaya zorluyor. Eğer amaç gerçekten şeffaflık ve doğru değer beyanıysa, devletin bir yandan da kolaylaştırıcı adımlar atması şart” ifadelerini kullandı.
“VERGİ MUAFİYETİ GİBİ TEŞVİKLER DEVREYE ALINMALI”
Giray Şen ayrıca, bir sefere mahsus olmak üzere değer artış kazancı vergisinden muafiyet sağlanmasının ya da farklı bir proje çerçevesinde bu verginin yumuşatılmasının da önemli bir teşvik unsuru olabileceğini belirtti. Belediyelerdeki rayiç bedellerin piyasa koşullarına uygun hale getirilmesinin teknik olarak mümkün olduğunu vurgulayan Şen, “Bu tarz adımlar hem devlete daha fazla vergi geliri sağlar hem de vatandaşın sisteme güvenle dahil olmasına olanak tanır” dedi.
Girişim Emlak işletme sahibi olarak sahadaki deneyimlerini paylaşan Giray Şen, “Sürdürülebilir ve adil bir sistemin tesisi için hem teknolojik altyapının hem de yasal düzenlemelerin birlikte ilerlemesi gerekiyor” diyerek sözlerini tamamladı.
Haber: Serkan TÜTÜK
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.