Hayat uzun bir yolculuktur, derler. Uzun bir yolculuk demek bana mutlaka sonu olacak bir yolculuğu çağrıştırır. Bana göre hayat, başlangıcı olan ama sonu olamayan bir yolculuktur. Atalarımız ne güzel söylemiş “At ölür meydan kalır, yiğit ölür şan kalır.” Birçok insan işe başlarken genelde şunu duyarım; “Bizden geçti artık.”  “Yaşımız ilerledi.” “Boş ver her şey geçmişte kaldı.” “Artık benim için çok geç.” Sayın okuyucu sana önerim, bu tür cümleleri kafandan sil çöpe at. Eğer kafandan silmezsen; ne iş yapıyorsan yap, o iş için senin işin bitmiş demektir. Seneler bir kuşun kanadı gibidir, seneleri üretken bir şekilde geçirirsen kanatların daha iyi palazlanır. O kanatlar sayesinde daha yükseklere uçarsın.  O kanatlar sayesinde  hayata bakış biçimin değişir. Yükseklerde uçarsan, herkes alçaklarda kalır ve sen herkesten daha fazla uzağı görürsün. Uzağı görmek, bilgili olmak, tecrübe sahibi olmak, olgunlaşmak demektir. Uzağı gören insanlar daha sağlıklı karar verir ve daha başarılı olurlar. Şunu asla unutma; insan vücudu yıpranabilir, zaman geçtikçe yüzünüz kırışabilir, enerjiniz azalabilir bu tür fiziksel özellikler zamana yenik düşebilir ama düşünceleriniz, hisleriniz, sevgileriniz, neşeniz, mutluluğunuz, yaratıcı özelliğiniz yaşlanmaz. Olumlu sıfatlar aklınızda yer ettiği sürece fiziksel olarak yaşlanmanda gecikir. Olumlu sıfatlar; üretkenlik, çalışma azmi, neşe, mutluluk, kazanma hırsı, insanın aklındaki olumlu duyguları da tetikler, senin genç kalmanı sağlar. Yıllar insanın fiziksel gücünü ağır ağır elinden alabilir, ama şunu asla unutma; İnsan aklı kadar güçlüdür, içindeki yaratıcılık ve öğrenme isteği, neşesi, bilgeliği ve yeni düşüncelerini muhafaza ettiği ölçüde değerlidir. Bu düşünceler insanın aklında taze bir şekilde kaldığı sürece hiç kimseden geçmez, hiç kimse yaşlanmaz. Bu düşüncelerle beslenen akıl vücudun zinde kalmasını tetikler. Hayat seni yıpratmaz, hayata bakış biçimin senin yaşamına karar verir. İnsanlar yaşlandıktan sonra diyet uygular, multivitaminler alır, gençleştirici haplar kullanmaya başlayan bile var. Bunlar önemli olabilir ama asıl önemli olan akıldaki pozitif düşüncedir. Akıldaki pozitif düşünceler; yaratma isteği, öğrenme isteği, mutlu olma isteği, huzur vs. bu tür sıfatlar sizin düşüncelerinizin multivitaminleridir, gençleştirici hapların akılda kullanılanıdır. Üstelik para verip eczaneden almanıza da gerek yok. Bu multivitaminler herkeste mevcut ama kullanan çok çok az. Yıllara takılmayan çok insan gördüm, ne düşündüyse onun gibi olan. Pozitif olan hayata bağlı olan, hayattan keyif alan, gezen dolaşan, seven, iyilik yapan, yüzünü güneşe dönüp gölgesini görmeyen nice insanlar gördüm.  Bilinçaltın da yaşlanmayan insanlar bunlar 90 yaşında olsa dahi aktiftirler.  Bu insanlar asla; “Benden geçti.”, “Ben yaşlandım.”  “Ben Yaşlandım.” Demeyen insanlar çalıştıkça, gördükçe  bunun yerine “Hayatta öğrenecek çok şeyler var.” Demeye başlıyor. “Emekli oldum artık önümde yepyeni uçsuz bucaksız bir hayat var.” Demeye başlıyor. Çalıştıkça, yarattıkça karşısına yeni alternatifler çıkıyor. Alternatifleri gördükçe de her sonun bir başlangıç olduğunu algılıyor. Sayın okuyucu yaşınız kaç bilmiyorum ama benim gibi altmışı devirdiyseniz ben her zaman şunu derim. Ben emekliyim değilim, ama benim vücudum bir gün emekli olabilir ama düşüncelerim aklım asla emekli olamaz onlar sonsuza dek hayatta ve çalışmaya devam edecek. Ürettiğiniz sürece yaşlanmazsınız. Yıllar geçse de genç kalırsınız. Hiçbir şey için sizin hayatınız son değildir. Hayat, yaşınızın her anında kendisini yeniler. İşleyen demirin ışıldadığı gibi. Zihin yeni düşüncelere açık olduğu sürece üretmeye devam eder. Asla yaşlanmaz. Zaman ne kadar geçerse geçsin sizin için bahşedilen kum saati ne kadar boşalırsa boşalsın yeni şeyler öğrendiğiniz sürece hayat deli dalgalar gibi kumsala kum taşımaya devam eder. Zaman kaybetmek yerine zaman kazanmaya başlarsınız. Sizin için verilen kum saatinin içindeki kum miktarı ne kadar olursa olsun üretmeye başladığınızda çevreniz, seveniniz çoğalır bunun akabinde kum saati tepe taklak olur ve sizin için hayat yeniden başlar . Hayatınızı, bilgilerinizi, deneyimlerinizi, yaptığınız işleri yeni nesille paylaştığınızda sizin ışığınız onların yanında daha çok parlar. Her zaman ileriye baktığınızda, yaratıcı fikirler sizin aklınızda filizlenmeye başlar. Parlak zekaya sahip olursunuz. Parlak zeka paylaşmakla olur. Paylaştığınız her şey sonsuz hayatın kişilik taşları olur. Gün olur sizin döşediğiniz taşların üzerinden bir başkaları da yürümeye başlar.  Yaş yılların akıp geçmesi değildir, yıllar içinde okuyup araştırarak üreterek yıllarınızın önüne barajlar kurarak enerji elde etmektir. Elde edilen enerji ile etrafınızdakileri aydınlatmadır. Yaşadığınız hayat boyunca inanılmaz yanlarınızı da keşfedeceksiniz. Günün her anın da aklınızı yeni bilgilerle donatın. Öğrendiklerinizi kullanın ve paylaşın, kullanılmayan ve paylaşılmayan bilgi unutulmaya mahkumdur.  Bunu yaparsanız zihninizin asla yaşlanmadığını göreceksiniz. Siz bunları yapınca etrafınızı da aydınlatmaya devam edeceksiniz. Sizin parıltılarınız sönmeyecek yıllar geçse de asırlar geçse de sizin mumunuz asla sönmeyecektir. Sizin mumunuz sizin hayatınızdır, sizin hayatınız başkasında yanmaya devam edecek. O zaman ölümsüz olacaksınız.