Her oluşumun bir karşıtı vardır. Gece-gündüz, siyah- beyaz, iyi-kötü biri olmadan diğeri var olamaz. Herşey tıpkı mıknatıs gibi artı ve eksi kutuptan ibaret. Gündüz herşey ortadadır. Gündüz çalışırsın kazanırsın gündüzden yararlanırsın, gece oldu mu gün çekilir geceden yaralanmanın da en iyi yolu erken yatıp güne sağlam ve sağlıklı başlamaktır. Ama bu iki unsuru karıştırırsanız ne gündüzünüz verimli geçer ne de geceniz. Bu durum size yarardan çok zarar verir. Siyah-Beyaz sadece siyah uzayda karadeliği düşmüş gibi olursunuz, sadece beyaz gözlerinizi kamaştırır. Ama ikisi doğru oranda kullanılırsa neler elde edilmez ki. Kara kalem çalışmaları, siyah-beyaz televizyonlar vs orantılı kullanıldıkça neler çıkar ortaya neler. Gençlik-Yaşlılık aynı mantıkla işler; gençken enerjimiz boldur, her türlü sporu yapabiliriz, kolay kolay yorulmaz genç adam. Metabolizmamız iyi çalışır acı-tatlı, tuzlu-tuzsuz, şekerli-şekersiz, yağlı-yağsız her şeyi eritir midemiz.   Sadece bu kadar mı tabi ki bu kadar değil, cesaretlidir genç adam, güçlüdür genç adam, gençlik pınarı yüreğinden gürül gürül akar zamanı çoktur, bol bol harcar zamanını, gezer tozar, orası senin burası benim. Zamanın bolluğu ve gençlik pınarından akan gürül gürül enerji gücü sonsuza kadar akacağını sanır ama o pınar zaman geçtikçe azalır. O pınar da çok şeyler vardır. O pınarda zaman akıp gider, o pınarda zamanın da yapılması gerekeler yapılmamışsa o pınarın suyun boşa akıp gider. O pınar akar; genç bakar, zaman geçer. Deli kanlıdır o adı üstünde kanı deli gibi aktığı gibi içindeki o pınarda deli gibi akar ama boşa akar. Atalarımız de demiş “Su akarken küpünü doldur.”   Gençken zaman çoktur, çoğu genç zamanını iyi kullanmaz. Gezmeyi ve dolaşmayı, çalışmaya öğrenmeye tercih eder. Ama sırtındaki küfeyi doldursa sırtına doldurduğu herşey gün gelecek ona yol gösterecektir. Kitaplardan veya büyüklerinden öğrendiği her şey gelecekte onu daha büyük felaketlerden kurtaracaktır. Gençken yeteri kadar çalışarak öğrenmediği bilgileri yaş ilerledikçe gençliğinde çalışması gereken zamandan daha çok çalışarak öğrenecektir. Enerjin varken yukarıya tırmanman kolay olur ama yaş ilerledikçe yukarıya tırmanman zor olur. Yukarı tırmanırken terleyebilirsin ama tırmanmazsan terinin suyu vücudundan gelmez, başka bir sıvı göz pınarlarından akmaya başlar. Zaman geçer saçın kırlaşır, önünde olan küçük engeller artık küçük görünmez sana, zamanında çok rahat geçebileceğin engeller artık senin için geçilmesi zorlaşmıştır. Gençken yirmi dört saat çalışıp ekmeğini taştan çıkarırsın ama  sırtındaki küfene bir şeyler koymazsan ekmeğini çıkaracağın taşın altında ezilmeye başlarsın. Günler geçer umudun yerini karamsarlık almaya başlar. İleriye doğru bir yatırım yapmamışsın. Gelen gitmiş, kenara da bir şey koymamışsın. Yüzün kırışmaya başlamış, etrafında kimse kalmıyor. Metabolizman yavaşlaya başlıyor her şeyi de yiyemiyorsun. Su akarken küpünü doldursaydın bunlar olmazdı. Karamsar bir tablo çizdim değil mi unutma genç arkadaş dost acı söyler. Şu an benim yaşım altmış, Sen eğer yolun başındaysan küpünü doldur, heybeni doldur ilerde doldurdukların sana lazım olacak. Genç-Yaşlı bu iki değerde birbirinin zıddı ama hangi dönemdeysen o dönemden yararlanmasını bil. Hayat kısa değil uzun; Gün gelir; sağlığın olur, paran olur, zamanın olmaz. Gün gelir; sağlığın olmaz, paran olur, zamanın olur. Gün gelir; sağlığın olur, paran olmaz, zamanın olur. GÜN GELİR; SAĞLIĞIN OLUR, PARAN OLUR, ZAMANIN OLUR. Bu an senin için hasattır. Hasadını bollaştır. İster genç ol, ister yaşlı hangi devirde yaşıyorsan o devirden yaralanmasını öğren.