Samsun Milletvekili Mehmet Karaman: TMO Fiyatları Güncellenmeli, Gazze’ye İnsani Koridor Açılmalı

Karaman, Saadet Partisi olarak adaletin, hakkaniyetin, insan onurunun, emeğin ve mazlumun yanında durmayı “ahlaki, imani ve milli bir yükümlülük” olarak gördüklerini belirterek, “Bugün sizlerin huzurunda hem Türkiye’deki üretici kardeşlerimizin hem de Gazze’deki mazlumların feryadını duyurmak istiyoruz.” dedi. “TMO’nun açıkladığı fiyat ‘ölme de sürün’ demektir” Türkiye’nin dünya fındık üretiminin yaklaşık yüzde 70’ini karşıladığını, fındığın Karadeniz bölgesi için temel geçim kaynağı olduğunu söyleyen Karaman, 2025 tarım sezonunun üretici açısından don ve kuraklık nedeniyle büyük kayıplarla geçtiğini ifade etti. Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) 5 Ağustos’ta açıkladığı kabuklu fındık alım fiyatlarının üreticiye kazanç sağlamayacak seviyede olduğunu savunan Karaman, “Bu fiyat üreticiye ‘ölme de sürün’ demekten başka bir anlam taşımamaktadır.” diye konuştu. Son bir yılda gübrede yüzde 80’in, işçilikte yüzde 70’in, mazotta yüzde 60’ın üzerinde maliyet artışı yaşandığını aktaran Karaman, TMO’nun fiyat belirlerken üreticiyi, ziraat odalarını ve çiftçi kooperatiflerini dinlemediğini söyledi. Karaman, fındığın sadece bir tarım ürünü değil, aynı zamanda Türkiye’nin dış ticaret değeri ve kırsal istikrarın anahtarı olduğunu belirterek şu talepleri sıraladı: TMO fiyatları derhal güncellenmeli, en az 300 TL ve üzeri fiyat açıklanmalı. Don ve kuraklıktan zarar gören üreticilere doğrudan gelir desteği sağlanmalı. Girdi maliyetlerini sübvanse edecek destek paketleri ilan edilmeli. Üreticiye alım garantisi verilmeli, özel sektörün fiyat baskısına karşı istikrar mekanizması oluşturulmalı. Katma değeri yüksek üretime yönelinmeli, yerli çikolata ve gıda sanayisi teşvik edilmeli. “Gazze’de yaşananlar savaş değil, planlı bir kıyımdır” Gazze’de yaşananların savaş olarak nitelendirilemeyeceğini ifade eden Karaman, “Bu bir güvenlik meselesi değil; yavaşlatılmış bir soykırımdır. Bu bir çatışma değil; insanlık değerlerine açılmış topyekûn bir saldırıdır.” dedi. Rim ve Amir isimli iki çocuğun yaşadığı trajedileri anlatan Karaman, “Gazze’de çocuklar artık kurşunla değil, açlıkla ölüyor.” ifadesini kullandı. Gazze Sağlık Bakanlığı verilerine göre açlık ve yetersiz beslenme nedeniyle hayatını kaybeden çocuk sayısının 91’e ulaştığını söyleyen Karaman, “Bu zulüm karşısında sadece kınamak yetmez, adım atmak, ses yükseltmek, hesap sormak zorundayız.” dedi. Bogota ve New York’ta düzenlenen diplomatik toplantılara Türkiye’nin yaklaşımını da eleştiren Karaman, Bogota Bildirisi’nin imzalanmasının geciktiğini ve iki maddeye şerh konulduğunu hatırlattı. Karaman, “Gazze yerle bir edilirken, çocuklar açlıktan ölürken; hangi diplomatik çekince bu bildiriyi imzalamayı geciktirmeye değer bulunabilir?” sorusunu yöneltti. New York’ta yayımlanan deklarasyonda Filistin direnişinin silahsızlandırılmasının talep edildiğini belirten Karaman, İsrail’den ise sadece yerleşim faaliyetlerini durdurmasının rica edildiğini söyledi. Karaman, hükümete ve uluslararası topluma şu çağrılarda bulundu: İsrail’in Gazze’deki eylemleri soykırım olarak tanınmalı. İsrail’le tüm ticari, diplomatik ve askeri ilişkiler derhal sonlandırılmalı. İslam ülkeleri ekonomik ve diplomatik birlik içinde hareket etmeli. İsrail, uluslararası mahkemelerde yargılanmalı, Gazze’ye insani yardımlar ulaştırılmalı. TBMM’ye sundukları insani yardım koridoru önergesinin iktidar milletvekilleri tarafından reddedildiğini belirten Karaman, “Hemen yarın insani yardım için güvenlik koridoru oluşturmak mecburiyetindeyiz. TBMM Başkanı Sayın Numan Kurtulmuş’u bu konuda inisiyatif kullanmaya davet ediyorum.” dedi. Karaman, konuşmasını “Zulme rıza zulümdür. Biz, zalimin karşısında, mazlumun yanında olmak zorundayız.” sözleriyle tamamladı.