Risk

Bu zaman diliminde amacınıza ulaşmak için çalışın öğrenin ve uyguların kazanma şansınız artacaktır. Yaşadığımız zaman diliminde herkes az çok, iyi kötü mutlaka bir konuda risk almıştır. Risk faktörleri çeşitlidir. Kimi işyeri açar parasını riske atar, kimi zamanını, kimi hayatını, kimi statüsünü, kimi sevgisini, kimi de fikirlerini riske atar. Yapılan araştırmalar bize şunu göstermiştir. Hangi riski alırsan al, harekete geçtiğinde risk aldığınız değer veya değerler her ne olursa olsun, gerçekleşmesi için uğraştığımızda içimizdeki kaybetme korkusu giderek azalır.  Ama işin gerçekleşmesi için çalışırken içimizde işi kaybetme korkusunu içimizde oluşmaya başladığında -şüphe, tedirginlik, güvensizlik-  başarısız olma olasılığını artırır. Örnek: Konferans veriyoruz ve konuşma yapacağız; kürsüye çıktık, yüzlerce insan bize bakıyor. Yüzlerce insanın gözlerinin içine baka baka konuştuğumuzda hata yapma olasılığımız neredeyse sıfıra iniyor, çünkü kendimize güvenimiz tam. Ama kürsüye çıktık yüzlerce insan bize bakıyor, bakışlar bizi ürkütmeye başladı. Bir heyecan sardı içimizi, heyecan korkuya dönüştü işte bu noktada hata yapma olasılığımız artmaya başlıyor. Korku yerini güvensizliğe terk eder. Tam bu noktada kazanma olasılığımız sıcaktan ani bir şekilde soğuğa geçen termometrenin derecesi gibi sıfıra inmeye başlar. Bu noktadan sonra içimizden şunlar geçmeye başlıyor. “Umarım her şey yolunda gider” “Rezil olmam inşallah.” “Bir sorun çıkmaz inşallah” Ucu açık ve güven eksiği kokan bu cümleler sanki iki yerden yanan mum gibi bizim yok olmamızı sağlar.  Zaman geçtikçe başarı oranımız düşmeye devam eder. Bu kopma noktasında şunu asla aklınızdan çıkarmayın. Aslına bakarsanız işi bu noktaya da getirecek kadar zaman kaybetmeyin. Başarı çıtasını yukarıda tutan düşünce sizin hislerinizde gizlidir. İster konferansta konuşun, ister iş görüşmesinde birlerini ikna etmek için çalışın, yaptığınız işin türü ne olursa olsun hedefinize kilitlenin ve hedefinize doğru emin adımlarla yürüyün. Unutmayın ki hedefinize yürüdüğünüz yol güllük ve gülistanlık olmayacaktır. Zaten öyle olsa herkes yapar o işi, önemli olan dalgalı denizde geminin kaptanı olabilmek ve doğru kararlar verebilmek. Hedefinize doğru emin adımlarla ilerlerseniz günlük ve güneşlik günlere en sonunda ulaşırsınız. Unutmayın tünelin sonundaki ışığa doğru etrafınıza bakmadan emin adımlarla yürüyün. Etrafınıza baktığınıza gördüğünüz karanlık sizin tökezlemenize sebep olabilir. Eğer etrafınıza bakarsanız tünelin sonundaki ışığa yoğunlaşamazsınız. Gözünüz etraftaki karanlığa alışır sonra tünelin sonundaki ışığa baktığınızda üzerinize gelen bir tren gibi görmeye başlarsınız.