Siyaset arenasında yolsuzluk ve kokuşmuşluk furyası al başını gidiyor. Nerede ve nasıl duracağı da belli değil.
Belediyelerde yolsuzluk, kurumlarda usulsüzlük ve iktidarda adam kayırma. İnsan ister istemez bize ne oldu da bu hâle geldik demekten kendisini alamıyor. CHP’li belediye başkanları ile ilgili yolsuzluk iddiaları doğru ise, bu büyük bir sorumsuzluk ve ahlâki çöküşü, veya CHP yi yıpratmak için kurulan kumpas ise bu da siyasetçilerin ne kadar kokuşmuş olduğunu gösterir.
İnsanları dinen haram ve kanunen suç olan eylem ve söylemlerden uzak tutacak şey ahrette Allah'a (c.c.) hesap verme inancıdır. Hesap günü korkusu insanı neticesi günah olan her şeyden uzak tutar. Bu yüce ahlâk ise sadece din eğitim ve öğretimi ile kazanılır. CHP siyasi hayatı boyunca konusu din olan her şeye karşı tavır aldı. Yani hesap gününü unutturdu. Öyle olunca da, gündeme gelen iddialara hiç kimse "olmamıştır veya yapılmamıştır" demiyor.
Bunun yanında AKP’nin "Amaç için her şeyi mubah gören" siyasi ahlâki yapısı da CHP den pek farklı görüntü vermiyor. Yolsuzlukla itham edilen CHP’liler kurtuluşu AKP ye iltihak etmekte buluyorsa; Bu durum AKP ile CHP arasında zihnen ve fikren kayda değer bir farklılık olmadığını gösterir.
Netice olarak AKP iktidarın bir dönem daha iktidarda kalmak için topluma öcü olarak lanse ettiği ve korkuttuğu CHP ile, dini kavramları siyasi malzeme olarak kullanan AKP arasında ciddi bir fikri ve ameli farklılık yok. Sadece biri dini değerlere karşı açıktan tavır alırken, diğeri İslami kavramları kendi lehine kullanarak oya tahvil ediyor. Özetle genel anlamda; biri inkarcı, diğeri istismarcı.
Allah'ın (c.c.) her iki zihniyetin şerrinden de bu aziz milleti bir an önce kurtarması, Hak'kı Hak bilen ve adaletle hükmeden bir sisteme kavuşturması dua ve dileklerimle.
