Bana Sürpriz Değil

Hatta adaletin tarafı olan adliye personeli ve avukatlar arasında yapılan ankette, tarafların yüzde 60 kadarının adalete güven sorunu olduğunu işaret ediyor. İşte tam da böyle bir ortamda İstanbul Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Ekrem İmamoğlu ile ilgili soruşturma raporunun tamamlandığı, İmamoğlu hakkında 2352 yıl hapis cezası talep edildiği ve bu suçlamanın on yıllık bir süreyi kapsadığını medyadan öğreniyoruz. Bu haberi dinleyince; 12 Eylül 1980 sonrası ortamında yapılan yargılama ve verilen birbiri ile 180 derce çelişkili kararlar aklıma geldi. O ortamda bir sanık hakkında Dört defa idam kararı verildiği ve sonunda berat ettirildiği haber olmuştu. Benzeri haberlere alışık olduğumuz için İmamoğlu hakkında talep edilen ceza benim için sürpriz olmadı. Zaten AKP iktidarında Türk Silahlı Kuvvetleri Genel Kurmay Başkanının "Silahlı Çete Örgütü Elemanı" suçlaması ile yargılanmış olmasından sonra; hiçbir şey beni şaşırtmıyor. Burada İmamoğlu'nu savunmak gibi bir niyetim yok. Zihniyet olarak İmamoğlu ile AKP’nin farklı taraflar olduğuna inanmıyorum. Ama On yıl boyunca işlenen suç dosyası varsa;  * Çeyrek asırdır iktidar olan AKP’nin de masum olmadığını göstermez mi?  * İnsana, 2352 yıl cezayı gerektiren suç işlenirken siz on senedir neredeydiniz denilmez mi?  * Yoksa, bütün bunlar Ekrem İmamoğlu'nun adaylığının önünü kesmek için uygulanan bir strateji mi diye sorulmaz mı? Sonuç veya verilecek doğru cevap ne olursa olsun, neticede yara alan yine Türkiye Cumhuriyetinin adalet sistemidir. Bunun faturası kime çıkarsa çıksın veya neticesi ne olursa olsun ülkemizin bekası ve neslimizin geleceği için bu hastalıktan kurtulmak zorundayız. Herkesin adalete güven duyduğu bir ortamı teneffüs edeceğimiz günlerin tesis edilmesi dua ve dileklerimle.