İnsanla şeytanı birbirinden ayıran en önemli özellik vicdandır. Vicdan, insanı insan yapan en önemli değerlerden biridir.
O yüzden sen kendi nefsi duygularına göre hareket edip insanı haksız yere öldüremez, hiçbir canlıyı keyfin için yok edemezsin. Hele hele Kuran'ı, hadisi, sünneti kendi menfaatin için eğip bükemezsin...
Yaşadığımız çağda, teknolojik gelişmeler ne kadar ilerlemiş olsa bile, maalesef insani değerlerimizi her geçen gün kaybetmeye devam ediyoruz.
Sözde teknoloji çağındayız ama kapkaranlık olan cahiliye döneminin tüm özelliklerini içimizde yaşıyoruz.
Bakın etrafınıza, masum kadınlar sokak ortasında çaresizce öldürülüyor. Ekonomik sıkıntılar yüzünden insanlar ya kendi canlarına, ya da çevresinde olanların canlarına kıyıyor.
Çocuklar uyuşturucu ile zehirleniyor, ya da taciz ve tecavüzlere uğruyor, fuhuşa zorlanıyor. Eşcinsellik özendiriliyor, cinsiyet değişimi için binlerce kişi devlet hastanelerinde randevu için birbirleriyle yarışıyor.
Bir avuç petrol için milyonlarca insan dünyanın gözü önünde topluca katlediliyor.
Ağaçlar, yeşillikler, su kaynakları kısaca doğa talan ediliyor.
Hayvanlara eziyet ediliyor, hunharca katlediliyor.
Maalesef dünya gözlerimizin önünde, kendi ellerimizle olası bir yok oluşa doğru hızla savruluyor?
Ve bizler bu kötülükleri bile bile, hâlâ sesimizi yükseltmiyor bu yanlışlıklara ortak oluyoruz.
Şimdi buradan hiçbir faydası olmayacağını bilsem de, menfaati için değerlerini hiçe sayıp, vicdanını çıkarlar uğruna satanlara sesleniyorum: Kendi nefsi duygularınıza göre hareket edemezsiniz, insanı haksız yere öldüremez, hiçbir canlıyı keyfiniz için yok edemezsiniz. Hele ki kutsal değerlerimiz olan Kuran'ı, hadisi, sünneti kendi çıkarlarınız için eğip bükmez; kendinize göre fetva üretemezsiniz.
Yine tekrar ediyorum!
Sadece size değil, hepimize sesleniyorum:
Şu üç günlük dünyada, Allah'a verdiğimiz sözleri unutup menfaatler peşinde koşarken vicdanımızı düşürdük beyler! Eğer gerçekten içimizde kutsal değerlere karşı küçücük de olsa bir saygımız kaldıysa, ayet ve hadisleri menfaatlerimize göre uydurmaya çalışmak yerine, o değerlere göre nefsimizi terbiye edelim ve hep birlikde kurtuluşa erelim. Yoksa "hayallerimiz cennet bahçelerinden bir bahçe, gerçeklerimiz ise cehennem çukurlarından bir çukur olarak" karşımıza çıkacak.
Unutmayın, vicdanını kaybeden her şeyini kaybeder!