Milli Görüş lideri Merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan Hoca, siyasi hayatına "önce ahlâk ve maneviyat" sloganı ile başladı Milli Görüş siyasi hareketini bu temeller üzerine oturttu.
Hayatı boyunca da bu yüksek karakterinden asla taviz vermedi. Şimdilerde önce ahlâk ve maneviyat sloganının ne anlama geldiğini daha iyi anlıyorum.
Ahlâk; bir insanın adamlığının mihenk taşı gibidir. Ahlâki değerlerini kaybeden ve ahlaktan yoksun olan birinin; ilmi kariyeri, işgal ettiği makam, statükodaki konumu veya diğer kazanımları ne olursa olsun adam olma niteliklerini yitirmiş demektir. Konuşurken yalan söyler, eylemleri ile söylemleri çelişki arz eder, dün soylediğini bir gün sonra yalanlar. Dili ile İslam'dan, imandan ve dinden söz eder ama; işlerinde hep tersini yapar ve haram ile iştigal eder.
Maneviyat; milli ve manevi değerleri korumanın sigortasıdır. Milli ve manevi değerlerini sağlam bir zemine oturtamamış birisinin sağlıklı bir kafa yapısına ve saygın bir kişiliğe sahip olması düşünülemez. Çünkü maneviyatını kaybetmiş ve yanlışlarını frenleyecek iman balatası yalama olmuştur. Manevi bir sorumluluk duymadığı için dün acımasız bir şekilde eleştirdiği kişi ve zihniyete, üç günlük dünya menfaati için teslim olacak kadar şahsiyetini yitirmiştir. Milli Görüş camiasını diğerlerinden farklı kılan ve sayı itibarı ile az olsa bile toplum içinde güvenilir yapan şey, ahlâki ve manevi değerlerden taviz vermemiş olmalarıdır.
Şimdi birilerinin; ahlâki değerleri bir yana bırakıp Milli Görüş kimsenin babasının malı değil diye liderlerine ihanet ettikleri ve Milli Görüşü baba malı kabul ederek onu başka oluşumlara yama yapmaya çalıştıkları ortada iken, çıkıp Milli Görüş liderinden söz etmeleri bile "Önce ahlâk ve maneviyat" kültüründen ne kadar yoksun olduklarını gösterir.
Allah'ın (c.c.); kendisini Müslüman olarak tanımlayan herkesi bu riyakarlık hastalığından kurtarması dua ve dileklerimle.
