Adli yılı açılışı siyasiler ve devlet ricali arasında karşılıklı söylemlerle yapıldı. Her şeyden önce adlı yılın ülkemiz ve milletimiz için hayırlı olmasını diliyorum. Açılışta zihnen muhalefeti temsil edenler; belediyelere kayyım atamalarını dile getirerek ülkede hukuk olmadığına ve iktidar tarafı ise her şeyin hukuka uygun olduğuna vurgu yaptılar. Adliye çalışanları ve hukukun tarafı olanlar arasında yapılan bir ankette bile, çoğunluğun ülkede adalet olduğuna inanmadığını gösteriyor.
Bizim Karadenizli bir hemşehrimiz askerde komutanından senelik iznini istemiş. Komutanı:
- Hamsinin 32 türlü yemeği yapılıyormuş, bunları sayabilirsen sana izin veririm demiş. Bizimki:
- Komposto bir diye saymaya başlamış. Komutan:
- Hamsinin kompostosu oluyor mu diye sormuş. Bizimki: Evet, deyince Komutan: Tatam gerisini saymana gerek yok demiş. Bizdeki adalet anlayışı da aynen böyle. Bu ülkenin Genel Kurmay Başkanı AKP iktidarında "Silahlı Çete Örgütü Elemanı" suçlaması ile yargılandı. Ülke güvenliğinin en üst düzey sorumlusunun "Silahlı Çete Örgütü üyesi" suçlaması ile yargılandığı bir ülkede adalet olduğuna inanmak için; Hamsinin kompostosu olacağına inanmak bile yetmez.
Adalet öyle bir değer ki, kime, nerede, ne zaman ve nasıl lazım olacağı belli olmaz. Bu gün idari otoriteyi elinde tutanlar, adalet kavramını kendi çıkarları için hoyrat bir şekilde yıpratıyor olabilirler ancak, bu durum yarın ona muhtaç olacakları gerçeğini değiştirmez. Bizler bu ikazı daha önce; Adalet Partili, CHP li, ANAP li ve güçlü oldukları zaman zulmü siyasi malzeme olarak kullanılan iktidarlara yaptık. Onlar şimdi yok ettikleri adaleti arıyorlar. AKP de kısa bir süre sonra adalet arayışı içine girecektir. Ama o zaman Hamsinin kompostosu bitmiş iş işten geçmiş olacak.
Toplumun geleceği adına bir hayır yapılmak isteniyor ise, güç elinde iken yapılır. İktidar elden gidince adalet arayışı sözde kalır.
