Vizyon Kuyumcu

Kimin Yüzü Kara?

Gündem 16.02.2024 - 00:18, Güncelleme: 16.02.2024 - 00:18
 

Kimin Yüzü Kara?

RTÜK diye bir kurum var açılımı Radyo ve Televizyon Üst Kuruludur. İşleri nedir?

Radyo ve televizyon faaliyetlerini düzenlemek ve denetlemekle görevlidir. Anayasanın 133. maddesi kapsamında üyeleri TBMM Genel Kurulunca seçilen, özerk ve tarafsız bir kamu tüzel kişiliğidir. Üst Kurul, Türkiye Büyük Millet Meclisince seçilen dokuz üyeden oluşur. Yani kısaca; televizyonlar da radyolar da yayınlanan programları denetler. Kanunlara, aile kavramlarına, ahlakı değerlere, toplumu yalan yanlış haberlerle kandıranlara bu ve buna benzer program yapan televizyonları uyarır ceza keser gerekirse yayından kaldırır. Bunları yaparken de tarafsız ve adil olması gerekir. Ama ben RTÜK’ün kuruluş amacında ki değerlere uyduğunu çok düşünmüyorum hele tarafsız olduğunu hiç düşünmüyorum. İşine gelen yayınlara sesini çıkarmazken, işine gelmeyen yayınlara yüz binlerce lira ceza kesiyorlar. Mesela tarikatları anlatan bir dizi yayına girdi gelen baskılar soncunda anın da ceza kestiler. Başka bir diziye bir ay yayın yasağı getirdiler. Buna benzer birçok örnek verebilirim. Kestikleri cezada haklılar ya da değiller, buna hukuk ya da izleyiciler karar verir. Bu nedenle haklı haksız konusun da çok yorum yapmayacağım. Benim asıl rahatsız olduğum konu bazı programlar var ki, ne örflerimize uyuyor ne ahlakı değerlerimize uyuyor saygısızlık almış başını gidiyor ama yıllarca yayında kalıp programlarına devam ediyorlar. Örneğin gelinler ve kaynanaların yarıştığı bir yemek programı var. Gelinler yemek yapıyor kaynanalar da yemekleri kimin yaptığını bilmeden tadıp puan veriyorlar. Gelinlerin yaptıkları yemekler bir tabağa konuyor, tabağın altında yemeği yapan gelinin adı yazıyor, kaynana yemeği tadıp birden beşe kadar puan veriyor hafta sonunda hangi gelin fazla puanı almışsa bilezik falan veriliyor. Tamam, buraya kadar her şey normal ama kaynana kendi gelinini bulamadıysa kazayla kendi gelenine bir verdiyse kıyamet kopuyor hem de ne kopma gelin kaynanasına bağırıyor, çağırıyor neredeyse hakaret ediyor ve saygısızlığın bini bir para. Kaynana da boş durur mu? O da gelinine açıyor ağzını yumuyor gözünü. Bitmiyor ama! Diyelim ki, kaynana gelinin yaptığı yemeği buldu ve kendi gelinine beş puan verdi diğerleri düşük puan verdi. (zaten amaç bu kendi gelini bulup puan vermek) Bu sefer diğer gelinler başlıyor, neler neler söylüyorlar anaları yaşındaki büyüklerine. Saygısızlık, üsluplardaki seviye düşüklüğü yerlerde geziyor. Hani bizim örf ve adetlerimizde ki büyüğe saygı küçüğe sevgi? Hani bizim büyüğe verilen önem, küçüğe verilen değer yargılarımız? Bir örnek daha vereyim yine, bir program var düşman başına. Evli bir kadın evini terk ediyor başka bir sevgiliye kaçıyor, sonra onu da terk edip bir başkasına kaçıyor. Kadının eşi bu düşman başına programa çıkıyor, programın cengâver sunucu ve ekibi kaçan kadın hemen bulup canlı yayına bağlıyorlar ve güya kıyamet kopuyor. Hadi buraya kadarına da tamam diyelim. Sonra aynı kadın ve üç erkek programa çıkıyorlar ve asıl rezillik o zaman başlıyor. Resmi nikâhlı koca "seni kandırdılar gel" diye ağlıyor kadının diğer iki sevgilisi ayrı ağlıyor sonra kadın üçüne ayrı kızıyor “ben hiç birini istemiyorum” diyor, kimin eli kimin cebinde olduğu belli olmayan çarpık bir ilişki, çocuklarında izlediği ulusal televizyonda edepsizlik tavan yapmış bir şekil de yayınlanıyor. Ben örneği kadın olarak verdim bunun tersi olan durumlarda oluyor, erkek evini terk ediyor sonra kendi eşi ve birkaç sevgilisi ile programa çıkıp hakaretlerin havada uçuştuğu bir yayın yapılıyor. İzlemeyeniz varsa mutla bir iki programı izleyin emin olun bana hak vereceksiniz. Bana bu konuya değinmemi isteyen birkaç okuyucum önerdi izledim yuh dedim. Eskiler Dallas diye bir dizi vardı hatırlarla Dallas yunmuşta yıkanmış bunların yanında. Bir ara evlilik programları vardı onlardan daha beter güya evlilik programları yasaklandı ama yerine gelenler daha beter çıktı.      Sonuç olarak; ahlakın, etik değerlerin, örf ve adetlerimizin hiçe sayıldığı bu tür programlara RTÜK hiç sesini çıkarmıyor. Tabiri caizse üç maymunu oynuyor. Tabi bir madalyonun diğer yüzü var. Yeri geldiğin de ahlaki değerleri örf adetleri kimselere bırakmayan toplumumuzda bu tür programları kimler seyredip bu programlarının yapımcılarına para kazandırıyor? Buda ayrı tartışılır. Arz talep meselesi hangi tür programlar daha çok izleniyorsa yapımcılar ona göre programlar yapıyor. Hani tencere dibin kara senin ki benden kara diye bir söz var ya! Ortada bir iki tencere var dipleri de kara ama hangi tencerenin dibi daha çok kara o belli değil. İzleyen mi kara yoksa bu programlara göz yuman RTÜK mü kara veya bunları yayınlayan televizyonlar mı kara?  Ben bilemedim.!
RTÜK diye bir kurum var açılımı Radyo ve Televizyon Üst Kuruludur. İşleri nedir?

Radyo ve televizyon faaliyetlerini düzenlemek ve denetlemekle görevlidir. Anayasanın 133. maddesi kapsamında üyeleri TBMM Genel Kurulunca seçilen, özerk ve tarafsız bir kamu tüzel kişiliğidir. Üst Kurul, Türkiye Büyük Millet Meclisince seçilen dokuz üyeden oluşur.

Yani kısaca; televizyonlar da radyolar da yayınlanan programları denetler. Kanunlara, aile kavramlarına, ahlakı değerlere, toplumu yalan yanlış haberlerle kandıranlara bu ve buna benzer program yapan televizyonları uyarır ceza keser gerekirse yayından kaldırır. Bunları yaparken de tarafsız ve adil olması gerekir. Ama ben RTÜK’ün kuruluş amacında ki değerlere uyduğunu çok düşünmüyorum hele tarafsız olduğunu hiç düşünmüyorum. İşine gelen yayınlara sesini çıkarmazken, işine gelmeyen yayınlara yüz binlerce lira ceza kesiyorlar.

Mesela tarikatları anlatan bir dizi yayına girdi gelen baskılar soncunda anın da ceza kestiler. Başka bir diziye bir ay yayın yasağı getirdiler. Buna benzer birçok örnek verebilirim. Kestikleri cezada haklılar ya da değiller, buna hukuk ya da izleyiciler karar verir. Bu nedenle haklı haksız konusun da çok yorum yapmayacağım. Benim asıl rahatsız olduğum konu bazı programlar var ki, ne örflerimize uyuyor ne ahlakı değerlerimize uyuyor saygısızlık almış başını gidiyor ama yıllarca yayında kalıp programlarına devam ediyorlar.

Örneğin gelinler ve kaynanaların yarıştığı bir yemek programı var. Gelinler yemek yapıyor kaynanalar da yemekleri kimin yaptığını bilmeden tadıp puan veriyorlar. Gelinlerin yaptıkları yemekler bir tabağa konuyor, tabağın altında yemeği yapan gelinin adı yazıyor, kaynana yemeği tadıp birden beşe kadar puan veriyor hafta sonunda hangi gelin fazla puanı almışsa bilezik falan veriliyor. Tamam, buraya kadar her şey normal ama kaynana kendi gelinini bulamadıysa kazayla kendi gelenine bir verdiyse kıyamet kopuyor hem de ne kopma gelin kaynanasına bağırıyor, çağırıyor neredeyse hakaret ediyor ve saygısızlığın bini bir para.

Kaynana da boş durur mu?

O da gelinine açıyor ağzını yumuyor gözünü. Bitmiyor ama! Diyelim ki, kaynana gelinin yaptığı yemeği buldu ve kendi gelinine beş puan verdi diğerleri düşük puan verdi. (zaten amaç bu kendi gelini bulup puan vermek) Bu sefer diğer gelinler başlıyor, neler neler söylüyorlar anaları yaşındaki büyüklerine. Saygısızlık, üsluplardaki seviye düşüklüğü yerlerde geziyor.

Hani bizim örf ve adetlerimizde ki büyüğe saygı küçüğe sevgi?

Hani bizim büyüğe verilen önem, küçüğe verilen değer yargılarımız?

Bir örnek daha vereyim yine, bir program var düşman başına. Evli bir kadın evini terk ediyor başka bir sevgiliye kaçıyor, sonra onu da terk edip bir başkasına kaçıyor. Kadının eşi bu düşman başına programa çıkıyor, programın cengâver sunucu ve ekibi kaçan kadın hemen bulup canlı yayına bağlıyorlar ve güya kıyamet kopuyor. Hadi buraya kadarına da tamam diyelim. Sonra aynı kadın ve üç erkek programa çıkıyorlar ve asıl rezillik o zaman başlıyor. Resmi nikâhlı koca "seni kandırdılar gel" diye ağlıyor kadının diğer iki sevgilisi ayrı ağlıyor sonra kadın üçüne ayrı kızıyor “ben hiç birini istemiyorum” diyor, kimin eli kimin cebinde olduğu belli olmayan çarpık bir ilişki, çocuklarında izlediği ulusal televizyonda edepsizlik tavan yapmış bir şekil de yayınlanıyor.

Ben örneği kadın olarak verdim bunun tersi olan durumlarda oluyor, erkek evini terk ediyor sonra kendi eşi ve birkaç sevgilisi ile programa çıkıp hakaretlerin havada uçuştuğu bir yayın yapılıyor. İzlemeyeniz varsa mutla bir iki programı izleyin emin olun bana hak vereceksiniz. Bana bu konuya değinmemi isteyen birkaç okuyucum önerdi izledim yuh dedim. Eskiler Dallas diye bir dizi vardı hatırlarla Dallas yunmuşta yıkanmış bunların yanında. Bir ara evlilik programları vardı onlardan daha beter güya evlilik programları yasaklandı ama yerine gelenler daha beter çıktı.     

Sonuç olarak; ahlakın, etik değerlerin, örf ve adetlerimizin hiçe sayıldığı bu tür programlara RTÜK hiç sesini çıkarmıyor. Tabiri caizse üç maymunu oynuyor.

Tabi bir madalyonun diğer yüzü var.

Yeri geldiğin de ahlaki değerleri örf adetleri kimselere bırakmayan toplumumuzda bu tür programları kimler seyredip bu programlarının yapımcılarına para kazandırıyor? Buda ayrı tartışılır. Arz talep meselesi hangi tür programlar daha çok izleniyorsa yapımcılar ona göre programlar yapıyor. Hani tencere dibin kara senin ki benden kara diye bir söz var ya! Ortada bir iki tencere var dipleri de kara ama hangi tencerenin dibi daha çok kara o belli değil.

İzleyen mi kara yoksa bu programlara göz yuman RTÜK mü kara veya bunları yayınlayan televizyonlar mı kara? 

Ben bilemedim.!

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve samsunetikhaber3.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.