Günümüz insanının en büyük sorunu; Allah'ın (c.c.) sonsuz gücünü bir tarafa bırakıp sanal güçlere teslim olması ve kula kul olma zilletine düşmesidir. Vicdan sahibi her inanç mensubu Gazze'de insanlık onurunu yaralayan olaylardan son derece rahatsız. Ama, başta İslâm ülke liderleri olmak üzere, iradelerini sanal güçlere teslim etmiş olmaları neticeside ciddi bir tavır koymaya cesaretleri yok.  Aslında Siyonizmin İslâm inancını yok ederek yeni bir dünya devleti kurmayı hedefleyen insanlık dışı bu zulüm, tam anlamı ile Hakk ile Batılın mücadelesidir. Siyonist Yahudiler ve onların güdümündeki batılı devletler ile Gazze'de bir avuç yürekli Müslüman arasında yürütülen bu savaşta inananların seyirci kalma gibi bir tercihleri olamaz. Her Müslümanın Hak'kın, doğrunun adaletin tarafında olmak, mazlumun yanında yer almak ve zulmün karşısında saf tutmak gibi bir mecburiyeti vardır. İslâm dini bizlere bunu emretmektedir. Ne var ki, istisnalar hariç, İslâm ülkelerinin yönetici kadrosu ABD ye boyun bükmüş ve iradelerini onlara teslim etmişler. Gelecekte yaşananilecek sıkıntı ihtimali nedeniyle, bu insanlık dışı zulme engel olma gorevini yerine getiremez hale gelmişler.  Bu durumu Milli şairimiz Merhum Mehmet Akif Ersoy; "Atiyi karanlık görerek azmi bırakmak, Alçak bir ölüm varsa eminim budur ancak.  Dünyada inanmam, hani görsem de gözümle,  İmanı olan kimse gebermez bu ölümle"  şeklinde ifade ederken, Milli Görüş lideri Merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan Hoca'da; "Hakk ile batılın çarpıştığı yerde tarafsız kalmak, Hakkın mağlup olmasına rıza göstermektir ki, bu küfürdür" şeklinde yorumlardı.  Allah'ın (c.c.), kendisini Müslüman olarak tanımlayan kullarını kula kulluk batağından kurtarıp, Kendisine hakiki anlamda kul eylemesi ve zulme karşı dimdik ayakta durma şerefi nasip etmesi dua ve dileklerimle.