Atila Tekcan, ‘Köy Tüzel Kişiliği Olmadan Kırsalda Yaşam Sürdürülemez’

Samsun Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü’nün (SASKİ), tarifeler ve abone hizmetleri yönetmeliğinin çeşitli maddelerinde değişiklik yapılmasına ilişkin Olağanüstü Genel Kurulu, Samsun Büyükşehir Belediyesi Meclis Salonu’nda gerçekleştirildi. SASKİ Genel Kurulu Başkan Vekili Nihat Soğuk başkanlığında yapılan toplantıda, köy statüsünden mahalle statüsüne geçen bölgelerde uygulanan abonelik tarifelerine yönelik önemli bir düzenlemeye gidildi. Yapılan düzenleme ile söz konusu mahallelerde yaşanması öngörülen fiyat artışlarının önüne geçilerek tarifelerde düşüş sağlandı. ARTIŞ BEKLENTİSİ YERİNE DÜZENLEME Samsun’un ilçelerinde merkez mahallelerin kullandığı abonelik tarifelerinin yüzde 25 ve yüzde 50 oranında uygulandığı mahallelerde, mevcut mevzuat gereği artış yapılması gündemdeyken, SASKİ Olağanüstü Genel Kurulu’nda alınan kararla bu artışlar uygulanmadı. Böylece köyden mahalleye dönüşen yerleşimlerde yaşayan abonelerin daha yüksek su faturalarıyla karşılaşmasının önüne geçilmiş oldu. CHP Grup Başkanvekili Dr. Atila Tekcan, köylerin mahalleye dönüştürülmesiyle birlikte köylünün su faturaları, emlak vergileri ve katılım paylarıyla ağır bir ekonomik yük altına sokulduğunu belirterek Bütünşehir yasasını sert sözlerle eleştirdi. CHP Grup Başkanvekili Dr. Atila Tekcan, köy statüsünden mahalle statüsüne geçirilen yerleşimlerde yaşanan sorunlara ilişkin yaptığı kapsamlı açıklamada, 2012 yılında çıkarılan Bütünşehir Yasası’nın köy halkı üzerinde ciddi ekonomik ve sosyal tahribat yarattığını söyledi. Tekcan, 12 Kasım 2012’de çıkarılan yasa ile büyükşehir sınırları içerisindeki 1076 belde ve 16 bin 480 köyün mahalleye dönüştürüldüğünü hatırlatarak, bu düzenlemenin 30 Mart 2014 yerel seçimlerinin ardından yürürlüğe girdiğini belirtti. CHP olarak söz konusu düzenlemenin köy halkına büyük mali yükler getireceğini defalarca dile getirdiklerini ifade eden Tekcan, uyarıların dikkate alınmadığını söyledi. “KÖYLERİN ORTAK MALLARI ELDEN ÇIKTI” Tekcan, köylerin mahalleye dönüştürülmesiyle birlikte köy tüzel kişiliğine ait meralar, tarım arazileri ve ortak malların belediyelere devredildiğini belirterek, bazı bölgelerde bu taşınmazların satıldığını, tarım alanlarının imara açıldığını dile getirdi. Bu sürecin köy yaşamını zayıflattığını vurgulayan Tekcan, kırsal alanların rant baskısı altına girdiğini ifade etti. HAYVANCILIK VE TARIM ZORLAŞTI Bütünşehir Yasası’nın uygulanmasıyla birlikte köylerde ahır yapmanın zorlaştığını, hayvancılıkla uğraşan vatandaşların şikâyetler nedeniyle köy dışına çıkmaya zorlandığını belirten Tekcan, köylülerin geleneksel üretim biçimlerinden uzaklaştırıldığını söyledi. SU FATURALARI VE VERGİLER ARTTI Tekcan, köyde yaşayan vatandaşların merkez mahalle tarifeleri üzerinden su faturası ödemek zorunda bırakıldığını, emlak vergisi muafiyetlerinin kaldırıldığını ve çevre temizlik vergisinin köylüleri de kapsar hale geldiğini ifade etti. Bu uygulamaların köylü üzerinde ciddi ekonomik baskı oluşturduğunu belirten Tekcan, geçici muafiyetlerin 31 Aralık 2025 tarihinde sona ereceğine dikkat çekti. “2026’DA YENİ YÜKLER KAPIDA” Muafiyetlerin sona ermesiyle birlikte 2026 yılından itibaren yeni bir düzenleme yapılmazsa, köyden mahalleye dönüşen yerleşimlerde yaşayan vatandaşların yeni vergi ve katılım paylarıyla karşı karşıya kalacağını söyleyen Tekcan, bu durumun köylü için daha ağır sonuçlar doğuracağını vurguladı. KIRSAL MAHALLE DÜZENLEMESİ HATIRLATMASI Tekcan, Cumhurbaşkanlığı tarafından 2019 yılında açıklanan Tarım ve Orman Şurası sonuç bildirgesinde kırsal ve kentsel mahalle ayrımının yeniden ele alınması gerektiğinin açıkça yer aldığını hatırlattı. Bu süreçte çıkarılan Kırsal Mahalle ve Kırsal Yerleşik Alan Yönetmeliği ile köylere yeniden bazı hakların tanınmasının amaçlandığını ancak uygulamada ciddi eksiklikler bulunduğunu ifade etti. “KÖY KURUMU ANAYASAL GÜVENCEDİR” Açıklamasının sonunda köy tüzel kişiliğinin korunmasının anayasal bir zorunluluk olduğunu vurgulayan Tekcan, Anayasa’nın 127. maddesinin köy tüzel kişiliklerini güvence altına aldığını söyledi. Köylünün atıksu bedeli, kanalizasyon giderleri ve yüksek su faturalarıyla boğulmaması gerektiğini belirten Tekcan, tarım ve hayvancılığın desteklenmesi çağrısında bulundu. Tekcan, köy ile kentin uyum içinde geliştiği, kırsal kültürün korunduğu ve üreticinin desteklendiği bir yönetim anlayışının Türkiye’nin ortak ihtiyacı olduğunu ifade etti.