Yapay zekâ teknolojilerinin gelişmesiyle birlikte, gerçek kişiler konuşuyormuş gibi görünen sahte videoların sayısı her geçen gün artıyor. Bu durum özellikle seçim dönemlerinde, ünlü isimler veya kamu görevlileriyle ilgili yanlış algı oluşturmak amacıyla kullanıldığında ciddi sonuçlar doğurabiliyor.

YÜZ VE SES DETAYLARINA DİKKAT
Uzmanlara göre bir videonun yapay zekâ ile hazırlanıp hazırlanmadığı, dikkatli izlenerek anlaşılabiliyor.

Yapay videolarda genellikle:

Göz kırpma oranı doğaldan farklı oluyor,

Dudak hareketleri sesle tam senkron gitmiyor,

Işık ve gölgelerde tutarsızlık görülüyor,

Ses tonu ise duygudan yoksun veya mekanik tınıda olabiliyor.

Ayrıca hızlı hareketlerde yüz kenarlarında “bulanıklık” ya da “bozulma” gibi detaylar fark edilebiliyor.

DOĞRULAMA ARAÇLARI KULLANILABİLİR
Deepfake videoları tespit etmeye yarayan çevrim içi doğrulama araçları da mevcut.

Bu araçlar arasında Deepware Scanner, Reality Defender ve Hive Moderation gibi platformlar, videolardaki yüz ve ses analizlerini yaparak sahte içerik ihtimalini belirliyor.

Bunun yanında, Google Lens veya benzeri ters görsel arama araçlarıyla videodan alınan karelerin daha önce başka içeriklerde kullanılıp kullanılmadığı da kontrol edilebiliyor.

UZMANLARDAN UYARI: “PAYLAŞMADAN ÖNCE KONTROL EDİN”
Uzmanlar, kullanıcıların sosyal medyada karşılaştıkları her videoya inanmamaları gerektiğini vurguluyor.

Özellikle kamuoyunu ilgilendiren görüntülerde, videonun kaynağına ve yayınlandığı hesaba dikkat edilmesi gerektiği ifade ediliyor.

Görsel veya işitsel olarak şüpheli bulunan içerikler, doğrulama siteleri ya da resmi açıklamalarla teyit edilmeden paylaşılmamalı.

YAPAY ZEKÂ İLE GERÇEĞİN ARASINDAKİ ÇİZGİ İNCELİYOR
Teknoloji hızla gelişirken, yapay zekânın ürettiği içeriklerin de giderek daha gerçekçi hale geldiğini belirten uzmanlar, “yakın gelecekte gerçek ile sahte arasındaki farkı anlamak daha da zorlaşacak” uyarısında bulunuyor. Bu nedenle medya okuryazarlığı ve dijital farkındalığın artırılması büyük önem taşıyor.