Münafıklık

Bu imtihan dünyasında insanlar itikadı yönden;

1) İnanan,

2) İnanmayan ve

3) Bu ikisi arasında koşuşturan, yani münafıklar,

Olmak üzere üç ana guruba ayrılırlar. Allah (c.c.) Kur'an'ı Kerim'in Bakara süresi 3 ve 4. Âyetlerinde, bunlardan kurtuluşa erecek olan inananları; "Onlar gaybe inanırlar, namazı dosdoğru kılanlar, kendilerine rızık olarak verilenlerden Allah yolunda harcarlar. Onlar sana indirilene de senden önce indirilenlere de inanırlar. Ahirete de kesin olarak inanırlar." şeklinde iki ayette tarif ediyor. Hemen peşinden gelen 6. ve 7. Âyetlerde ise, inkar edenleri: "Küfre sapanlara gelince, onları uyarsan da, uyarmasan da birdir, inanmazlar. Allah onların kalplerini ve kulaklarını mühürlemiştir. Gözleri üzerinde de bir perde vardır." şeklinde yine iki ayette tarif ediyor. Müslümanlar ile iman etmeyenleri ikişer Âyet ile tarif ederken, sonra gelen Ayetlerde ve Kur'an'ı Kerim'in daha birçok yerinde defalarca münafıklar anlatıyor.

Başlı başına bu husus bile münafıkların, inkar eden kâfirlerden bile çok daha fazla tehlikeli olduklarını ve onlara son derece dikkat edilmesi gereğine işaret ediyor olsa gerek. Çünkü, inanmayan birisinin ne olduğu bilinir ve onunla ona göre iletişim kurulur. Ancak, münafık camide hemen yanımızda saf tutar ama, diğer alanlarda ne zaman nerede duracağı bilinmez. Zaten İslâmiyet münafıkları; Konuşurken yalan söyler, Emanete ihanet eder ve Sözünde durmaz diye güvenilmez bir şekilde tanımlamış. Bütün bunlara rağmen, İslâm ülkeleri dahil tüm dünya güven duyulmayan zihniyetlerin idaresinde.

Burada çözüm nedir diye sorulabilir. Çözüm: sonucunun ne olacağı hiç hesap edilmeden toplum olarak güven vermeyenlere güven oyu vermemek.