Mehmet Karaman, Samsun’un sorunlarını TBMM Gündemine Taşıdı
Konuşmasına Karadeniz’in incisi, Milli Mücadele’nin ilk adımı olan Samsun’un sorunlarını gündeme taşıyarak başlayan Karaman, milletvekillerinin yalnızca seçildikleri şehirlerin değil, tüm ülkenin temsilcileri olduğunu belirtti.
Karaman, Meclis tatili döneminde Samsun’un yanı sıra 11 ili ziyaret ettiğini belirterek, “Milletimizin dertlerini dinledim. Her ilde farklı sorunlar olsa da yoksulluk, yolsuzluk, suç oranları, sosyal eşitsizlik ve maneviyat eksikliği ortak problemler olarak öne çıkıyor.” ifadelerini kullandı.
“ŞEHİR, İNSANIN RUHUDUR; KUL HAKKINI GÖZETEN İDARENİN AYNASIDIR”
Samsun’un yalnızca beton ve asfaltla tanımlanamayacağını vurgulayan Karaman, şehirlerin ruhunun ve ahlakının korunması gerektiğini söyledi.“Şehir, insanın ruhudur, emeğidir. Kul hakkını gözeten idarenin aynasıdır.” diyen Karaman, Samsun’un bu ruhunun zedelendiğini belirtti.
TÜİK verilerine göre yaklaşık 100 bin gencin ne eğitimde ne de istihdamda olduğuna dikkat çeken Karaman, “Bu tablo yalnızca ekonomik bir veri değil, toplumsal çöküşün sinyalidir.” değerlendirmesinde bulundu.
“UYUŞTURUCUYLA MÜCADELE SADECE GÜVENLİK MESELESİ DEĞİL, NESİL EMNİYETİ MESELESİDİR”
Kentteki bir diğer önemli sorunun uyuşturucu bağımlılığı olduğunu ifade eden Karaman, bunun yalnızca emniyetin değil; ailelerin, okulların, camilerin, yerel yönetimlerin ve sivil toplum kuruluşlarının ortak görevi olduğunu söyledi.
“Bu mesele, insan onurunu ve neslin geleceğini koruma meselesidir; yani doğrudan kul hakkıdır.” diyen Karaman, bağımlılıkla mücadelede tüm kurumların koordineli çalışması gerektiğini belirtti.
“ŞEHİR PLANLAMASINDA İNSAN VE AİLE MERKEZE ALINMALI”
Samsun’un trafik ve ulaşım sorunlarına değinen Karaman, şehrin 1990’ların planlarıyla 2025’in araç yoğunluğunu taşımaya çalıştığını söyledi. “İnsanı ve aileyi merkeze almayan hiçbir şehir planlaması huzur vermez.” ifadesini kullanan Karaman, toplu taşıma ve lojistik trafiğinde yeniden planlama yapılması gerektiğini belirtti.
“MUHTARLARIMIZ YERELİN VİCDANIDIR”
Mahalle muhtarlarının yerel yönetimlerde yeterince söz sahibi olamadığını ifade eden Karaman, “Muhtarlarımız kamu görevi yürütmesine rağmen ücretli izinden, ödenekten mahrum. Bu görev adil biçimde yürütülemez.” dedi. Muhtarların belediye meclislerinde ve kent konseylerinde temsil edilmesi gerektiğini belirtti.
“ÜRETİM EKONOMİSİ YERİNE BAĞIMLI SİSTEM İNSANI YOKSULLAŞTIRIYOR”
Ekonomik tabloya da değinen Karaman, genç işsizliğinin arttığını, üretimden kopuşun derinleştiğini ifade ederek şunları söyledi: “İnsanımız sadaka değil, alın teriyle kazanacağı onurlu bir geçim istiyor. Ancak mevcut sistem insanı üretimden uzaklaştırıyor. Milli Görüş, üretimi ve adil paylaşımı esas alır.”
Karaman, belediyelerin sosyal yardım odaklı değil, üretim merkezli kalkınma anlayışıyla yönetilmesi gerektiğini belirtti.
“KENTSEL DÖNÜŞÜM RANTIN DEĞİL, ADALETİN ARACI OLMALI”
Kentsel dönüşüm uygulamalarını eleştiren Karaman, “Mahalleler yıkılıyor, insanlar yerinden ediliyor, komşuluk kültürü siliniyor. Yüksek binalar dikiliyor ama insan onuru gölgede kalıyor.” dedi. İmar uygulamalarının kamu yararı esasına göre, şeffaf biçimde dijital ortamlarda ilan edilmesi gerektiğini vurguladı.
“TARIM BİR GEÇİM DEĞİL, MEDENİYET MESELESİDİR”
Samsun’un bereketli topraklarına rağmen üretimde yaşanan sorunlara dikkat çeken Karaman, çiftçilerin geçinemediğini söyledi. “Üretimden kopan bir şehir kimliğinden de kopar.” diyen Karaman, belediyelerin kentsel tarım kuşakları ve üretici pazarlarıyla köylüyü desteklemesi gerektiğini ifade etti.
“BİR ŞEHİR AKILLA KURULUR, ADALETLE YAŞAR, AHLAKLA YÜKSELİR”
Konuşmasının sonunda ahlaki yönetime vurgu yapan Karaman, şunları kaydetti:
“Bizim ölçümüz rant değil, kul hakkıdır. Samsun’un sorunları teknik değil, ahlaki bir krizin yansımasıdır. Bir şehir akılla kurulur; ama adaletle yaşar, ahlakla yükselir.”