Cuma günü partiden eve dönerken Atatürk müzesi önündeki standın yanından geçiyorum. Standın başında güvenliği sağlamak için dört beş kadar genç bay ve üye kaydı yapmak için iki adet bayan var. Genç ve tesettürlü bir hanım bana yaklaştı ve yakamda Saadet Partisi rozeti olmasına rağmen "Sizi üye yapalım" dedi. Stanttaki ses kirliliği yapan müzik sesi nedeni ile, herkesin duyacağı yüksek bir ses tonu ile "Merhum Erbakan Hoca, AKP ye oy vermek cehenneme bilet almak demektir derlerdi" dedim. O hanım kardeşimin ve genç beylerin yüz hatları değişti, adeta kilitlendiler. Ama söz, Erbakan Hoca'ya ait olduğu için hiçbir şey diyemediler. Aynı şekilde Büyük Cami önündeki standın önünde yine Saadet Parti üyesi bir arkadaşa aynı teklif yapılmış. O da "CHP’nin iktidar olması halinde, onlara hangi günah galerisini boş bıraktınız, her türlü yanlışı yaptınız, size acıyorum" demiş.

Bir siyasi partinin üye kampanyası yapması son derece doğaldır ancak, AKP iktidarında ülkede milli ve manevî değerlerin ters yüz edilmesi, İslâm düşmanı ve bizim topraklarımızda gözü olan İsrail ile ilişkilerin en üst seviyeye getirilmesi ve İsrail Devlet Başkanlarının TBMM’de konuşturulup ayakta alkışlanması gibi hatalar bir yana, ülkede;

 * Ekonomi can çekişirken,

 * Adalet yerle bir olmuşken,

 * İşsizlik tavan yapmışken,

  * Genç beyinler yurtdışında ikbal ararken ve

 * Millet geçim derdi yaşarken,

Ülkeyi bu hâle getiren zihniyetin özür dileyip kenara çekilmesi ve emaneti ehline teslim etmesi yerine bir dönem daha görevde kalabilmek için cansiperane üye kaydı gayretini anlamak mümkün değil. Biz çeyrek asırdır birşeyler yapmaya çalıştık ama başarılı olamadık diyerek kenara çekilmek çok mu zor?

Allah'ın (c.c.) onları da, bu milleti de içinde bulunduğumuz gafletten uyandırması dua ve dileklerimle.