|
||
![]() |
Korona Günlükleri | |
Murat ŞENEL | ||
Sevgili dostlarım merhaba. Dünya yeni bir düzene doğru hızla gidiyorken, doğayı kendi istek ve ihtiyaçlarına göre dizayn eden insanlığa şiddetli bir başkaldırı geldi. Hemen her yüzyılda bir yaşanan ve kitlesel ölümlere yol açan hastalıklara birde covit-19 eklendi.
Daha önceki yazılarımda dikkat çektim, vurdumduymaz bir topluluk haline mi geliyoruz diye sorular sordum. Ama gelinen noktada değişen bir şey olmadığını gördüm. Tehlikelere karşı toplumun hali, dolar karşısındaki TL gibi. Hemen gevşeyiverdik.
HES kodu diye bir uygulama indirdim cep telefonuma. Bulunduğunuz ortamlarda salgının yayılma alanlarını göstermekte. Ama etrafımdaki kişilerin hangisinde virüs var bilemedikten sonra renkli bir tablodan farkı yok.
Cuma günü bir banka şubesinde iş görüşmem vardı. Kapıdaki görevli personel ateşimi ölçtü, HES kodumu sordu, telefonuna yazdı ve geçebilirsiniz dedi. Buraya kadar güzel. Ama ben programı indirdiğimde bana kimse test yapmamış ve elimde covit-19 olmadığıma dair bir bilgi ve belge de yoktu.
Devletin kayıtlı covit-19 hastalarından biri olmadığımı gördüm ama taşıyıcı olup olmadığımı veya test yapılmadığı için sonucunu da bilemiyorum. Haa bu arada günlük test sayısı 100 binlere ulaşmış. Demek ki her 80 kişiden birine test yapılmış, etrafımdan hiçbir kişiye test yapılmamış bugüne kadar. Kim bu insanlar ve nerede otururlar?
Meslektaşım ve sınıf arkadaşım Vedat YÜKSEL Ankara’da ikamet eder. Geçen haftalarda covit-19 belasıyla muhatap olmuştu. Çok şükür atlattılar. Eşi ve bir kızı ile beraber ciddi sorun yaşadılar. Aslında dikkatli ve titriz bir ailedir ama taşıyıcıların bilinmediği bir toplulukta her an sizlerde bu belalı virüsle muhatap olabiliyorsunuz.
Bakın nasıl anlatıyor başından geçenleri.
KORONALI GÜNLERİMİZ Bu Korona illetini bir de benden dinleyin. Dinleyin de ne melânet bir şey imiş anlayın. Kendisini binlerce kez kopyalayıp ürüyor. Ağızdan burundan girip akciğere yürüyor. ***
Kalabalık ortamlarda virüsler bayram eder. Bu yılki kurban bayramı bizlere oldu keder. Küçük bir çiftlik yerine dolmuştu onca kişi. Pusudaki Koronanın artık kolaydı işi.
***
Kalabalıktaki sesler bir uğultu gibiydi. Taşıyıcıların yeri tam burnumun dibiydi. O gün içime doğduydu virüsü kaptık diye. Çektiğimiz bunca acı bize oradan hediye.
***
Beş altı gün geçmişti ki, bir hapşırma başladı. Birkaç saat içindeydi, ateşlerde haşladı. Önce alerji atağım aktif oldu sandıydım. Hazırdaki ilacımın etkisine kandıydım.
***
Meğer birkaç gün içinde virüs ciğere inmiş. Bir akbaba edasıyla benim tepeme binmiş. Saçlarımın diplerinde zehir var sanıyordum. Otuz dokuz dereceyle yandıkça yanıyordum.
***
Etlerimle kemiklerim ayrılmışlardı sanki. Kırk kişiden dayak yemiş gibiydim inanınki. Gücümüzü toplayarak hemen acile gittik. Tomografi raporuyla vallahi ruhen bittik.
***
Gün geçtikçe nefesimi alıp vermem zorlaştı. Anladım ki sinsi virüs akciğerle hırlaştı. Bir taraftan ilaçlarım bir taraftan bal pekmez. Bunca ağır olan yükü merkepler bile çekmez.
***
Eşim ile büyük kızım, onlar da hasta oldu. Koca evin bütün yükü iki çocuğa kaldı. Herbirimiz bir odada karantinada kaldık. Çocukların ikramını kapı ağzından aldık.
***
Sekiz günde sekiz kilo mümkünmüş verebilmek. Nasip oldu bu süreçte bunu da görebilmek. Soluk almam zorlaşınca ambulans eve geldi. Ailemin son bakışı hasta sinemi deldi.
***
Günler günlerin ardına sıralandı dizildi. Bu dünyada sevenlerim gerçekten çok üzüldü. Bir kez daha anladım ki, biz vefalı bir halkız. Ettikleri dualarla tez ayağa kalkarız.
***
Yaşanan bu sıkıntılar asla bâki değilmiş. Her zorluğun arkasından bir kolaylık var imiş. Şimdi nefes alıyoruz, Rabbime binler şükür. Mevlâya hamd ediyoruz, sizlere de teşekkür.
***
Maske mesafe temizlik, korunmanın kuralı. Virüs ne Fakir tanıyor, ne de cebi paralı.
VEDAT YÜKSEL ( Fakir) 04 Eylül 2020 – Ankara
Kalın sağlıcakla… |
||
Etiketler: Korona, Günlükleri, |
|