Adnan Korkmaz, ‘Türkiye, Enerjide Yeni Bir Bağımlılık Sürecine Giriyor’
Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Samsun Şube Başkanı Adnan Korkmaz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD ziyareti sırasında enerji alanında yapılan anlaşmalara dikkat çekerek, Türkiye’nin enerji politikasının yeniden dışa bağımlı hale getirildiğini savundu.
Korkmaz, ABD ile yapılan doğalgaz ve nükleer enerji anlaşmalarının, tıpkı Rusya ile geçmişte yapılan “al ya da öde” türü sözleşmeler gibi Türkiye’nin enerji bağımsızlığını zayıflatacağını ifade etti.
ABD İLE UZUN VADELİ LNG ANLAŞMALARI
Erdoğan’ın ABD ziyareti kapsamında, BOTAŞ ile ABD’li Mercuria arasında 20 yıllık doğalgaz eşdeğeri LNG tedarik anlaşması imzalandığını hatırlatan Korkmaz, “Bu anlaşma kapsamında Türkiye’nin her yıl yaklaşık 4 milyar metreküp LNG ithal edeceği belirtiliyor. Böylece 2026–2045 yıllarını kapsayan yeni bir bağımlılık dönemi başlatılmış oluyor” dedi.
Korkmaz ayrıca, BOTAŞ ile ABD merkezli Woodside şirketi arasında da uzun dönemli bir ön anlaşma yapıldığını, 2030 yılından itibaren 9 yıl boyunca 5,8 milyar metreküplük LNG tedarik edilmesinin planlandığını belirtti.
NÜKLEER ENERJİ ANLAŞMASI DA ABD İLE
EMO Başkanı Korkmaz, Beyaz Saray’da imzalanan Stratejik Sivil Nükleer İş Birliği Mutabakat Zaptı ile Türkiye’nin, bu kez de ABD’nin kuracağı nükleer santrale ev sahipliği yapma yoluna girdiğini dile getirdi.
“Bu tür mutabakat zaptları, bağlayıcı olmasa da sonraki teknik ve ticari anlaşmalara zemin hazırlar. Akkuyu’da Rusya’ya verilen ayrıcalığın benzeri şimdi ABD’ye tanınıyor. Bu da kamu kaynaklarının yeniden dışa aktarılması anlamına geliyor,” ifadelerini kullandı.
“ENERJİ POLİTİKASI KÜRESEL TEKELLERİN ÇIKARINA GÖRE ŞEKİLLENİYOR”
Türkiye’nin enerji politikasının yerli üretimi ve kamusal yatırımı güçlendirmek yerine, uluslararası enerji tekelleri arasında denge kurma çabasına dönüştüğünü söyleyen Korkmaz, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Geçmişte Rusya’ya bağımlı hale getirilen enerji yapısı, şimdi okyanus ötesinden gelecek LNG ile devam ettirilmek isteniyor. Bu, çeşitlilik değil, yeni bir bağımlılıktır.”
Korkmaz, doğalgaz ve nükleer santrallara verilen alım garantilerinin, yerli ve yenilenebilir enerji yatırımlarını engellediğini de vurguladı:
“Ülkemizin mevcut kurulu gücü zaten ihtiyaçlarımızın çok üzerindedir. Buna rağmen fosil yakıtlara dayalı anlaşmalarla üretim kapasitesi artırılmak isteniyor. Bu politikalar hem çevreye zarar veriyor hem de kamu ekonomisini ağır bir yük altına sokuyor.”
“ENERJİ BAĞIMSIZLIĞI İÇİN KAMUSAL MODEL ŞART”
Korkmaz, enerji bağımsızlığının yalnızca kamusal planlama ve yenilenebilir kaynaklara yatırım ile mümkün olabileceğini belirtti.
“Rusya’ya verilen imtiyazların ABD’ye devredilmesiyle sorun çözülmez. Enerji üretiminden dağıtıma kadar tüm süreçleri yönetecek dikey entegre bir kamu yapısına geri dönülmelidir. Dünya Bankası ve enerji tekelleriyle yapılan uzun vadeli anlaşmalar, kısa vadeli siyasi çıkarlar uğruna ülkenin geleceğini ipotek altına alıyor,” dedi.
TÜRKİYE ENERJİ ÜSSÜ DEĞİL, ENERJİ BAĞIMSIZLIĞI HEDEFLEMELİ
Adnan Korkmaz, Türkiye’nin enerji alanında bir “bölgesel dağıtım merkezi” değil, kendi kendine yeterli bir ülke olma hedefiyle hareket etmesi gerektiğini söyledi:
“Türkiye, uluslararası enerji devlerinin oyuncağı olmamalı. Enerji politikamız, toplumun gerçek ihtiyaçlarına göre şekillenmeli. Ucuz ve erişilebilir enerjiye giden yol, kamusal planlamadan geçer.”